ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL MANEVİ TAZMİNAT
Özel hayatın gizliliği ve korunması, Anayasamız ile güvence altına alınmıştır. Anayasanın 20. maddesine göre; ‘Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz." Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu ve Cezası ile ilgili makalemize göz atmak için linke tıklayabilirsiniz.
Teknoloji ve sosyal medyanın gün geçtikçe gelişmesi ile beraber özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun oranında da artış meydana gelmiştir. Çünkü insanlar özel anlarını, hayatlarını artık sosyal medyada daha sık paylaşmaya başlamıştır. Böyle olunca da bu bilgilerin ele geçirilmesi ve yayılması kolaylaşmıştır.
Manevi Tazminat Nedir ?
Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan nesnel eksilmedir. Duyulan acı ve çekilen ıstırap manevi zarar olarak değil de onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Çekilen bu acı ve kederden dolayı kişilerin tazminat isteme hakkı vardır. Bu tazminat türüne "Manevi tazminat" denilmektedir.
Bunlar kişilik değerlerinin zedelenmesi Türk Medeni Kanunu (TMK m.24) , isme saldırı (TMK m.26), nişan bozulması (TMK m.121), evlenmenin butlanı (TMK m.158/2), boşanma (TMK m.174/2) bedensel zarar ve ölüme neden olma (818 sayılı Borçlar Kanunu (BK) m.47, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) m. 56) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesi (818 sayılı BK m.49, 6098 sayılı TBK m. 58) olarak sıralanabilir. 4721 sayılı TMK’nın 24. maddesi ile 818 sayılı BK’nın 49. maddesi diğer yasal düzenlemelere nazaran daha kapsamlıdır.
Herkes özel ve aile hayatına, konutuna ve iletişimine saygı gösterilmesi hakkına sahiptir. Bu hakkın kullanılmasına bir kamu makamının müdahalesi, ancak müdahalenin yasayla .öngörülmüş ve demokratik bir toplumda ulusal güvenlik, kamu güvenliği, ülkenin ekonomik refahı, .düzenin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli bir tedbir olması durumunda söz konusu olabilir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8. maddesinde de, herkesin özel ve aile hayatına, konutuna ve haberleşmesine saygı gösterilmesini isteme hakkına sahip olduğu belirtilmekte, maddenin ikinci fıkrasında meşru sınırlama nedenleri sayılmaktadır. Bu düzenleme gereğince bir kamu otoritesince yapılabilecek müdahalelerin ancak ulusal güvenlik, kamu güvenliği, ülkenin ekonomik refahı, dirlik ve düzenin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için, demokratik bir toplumda zorunlu olan ölçüde ve yasada öngörülmüş olmak koşuluyla söz konusu olabileceği belirtilmektedir.
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Nedeniyle Manevi Tazminat
Türk özel hukukunda özel hayatın gizliliğinin ihlali bir kişilik hakkına saldırı niteliğinde olduğu için saldırıya uğrayan kişi Türk Medeni Kanunu 25. ve devamı maddelerince korunacaktır. Buna göre özel hayatının gizliliği hakkı ihlal edilen veya edilme tehlikesi ile karşılaşılan kişi saldırı tehlikesinin önlenmesi, sürmekte olan saldırıya son verilmesi ve bitmiş ancak etkileri devam eden saldırılar için fiilin hukuka aykırılığının tespiti davası açabilecektir. Bu davalara koruyucu davalar denilmektedir. Ayrıca oluşan zararın giderilmesi adına maddi ve manevi tazminat davaları ve kazancın geri verilmesi davası da açılabilecektir.
Özel Hayatın Gizliliği Sebebiyle Manevi Tazminat Zamanaşımı
Tazminat istemi, zarar ve tazminat yükümlüsünün öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren 10 yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Tazminata konu eylem, ceza kanunlarına göre suç ise, tazminat davası için de ceza zamanaşımı uygulanır. Bunun için ceza davasının açılması zorunlu değildir.
Özel hayatınızın gizliliği ihlal edilmişse ve bu nedenle manevi tazminat davası açmak istediğiniz takdirde 2 ve 10 yıllık zamanaşımı süreleri geçerli olacaktır.Manevi Tazminat Davası Dilekçe Örneği
Özel hayatın gizliliğini ihlal nedeniyle manevi tazminat dilekçesi için ofisimizle iletişime geçebilirsiniz.
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Nedeniyle Manevi Tazminat Yargıtay Kararları
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Esas:2021-880 Karar:2024-3542
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı tarafından ... müstear adıyla kaleme alınmış \"Alo...! Medyanın RTE ile İmtihanı\" adlı kitapta davacının örgüt üyesi olarak gösterildiği, davacıya ait olduğu iddia edilen tapelere yer verilerek özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiği; bu ifadelerin, davacının katlanması gereken ağır eleştiri niteliğini aşan, olgu isnadına varan mahiyette olduğu, ifade özgürlüğü ya da eleştiri sınırları içerisinde değerlendirilemeyeceği, dava konusu kitabın yayın tarihinden bu yana geçen süre nedeniyle konunun güncelliğini yitirmesi, kitabın içeriği dikkate alındığında, sadece manevi tazminata hükmedilmesi ile yetinilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
T.C. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Esas:2016-15456 Karar:2020-4319
Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçi iş sözleşmesinin işveren tarafından işyerinde kullandığı bilgisayarından facebook hesabına girilmek suretiyle sosyal medyada geçen yazışmaların hukuka aykırı şekilde elde edilmesine müteakip haklı neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinde bulunmuş mahkemece sosyal medya hesabı ile ilgili yazışma içeriklerinin HMK'nın 189. maddesine göre hukuka aykırı olarak elde edildiği gerekçesiyle hukuka aykırı delil kullanılarak yapılan feshin haklı nedene dayanmadığı kabul edilerek ihbar ve kıdem tazminatı hüküm altına alınmıştır.
Mahkemece sosyal medya hesabına ait yazışma içeriklerinin ne şekilde elde edildiğine dair deliller toplanmamış, facebook yazışmalarının getirtilmesi kararından vazgeçerek başkaca delil toplanmaksızın karar verilmiştir.
Temyiz dilekçesinde davacı işçinin şirket yöneticisi hakkında yaptığı şikayet üzerine özel hayatın gizliliğini ihlal etmek suçundan kamu davası açıldığı ve beraatine karar verildiği belirtilmiş bu yönde dosya numarası açıklanmıştır.
Mahkemece sözü edilen ceza dosyası getirtilmeli, aynı zamanda dosya kapsamında tarafların dayandıkları deliller toplanmak suretiyle feshe konu sosyal medya yazışmalarının davalı işveren tarafından hukuka aykırı şekilde elde edilip edilmediği tespit olunmak suretiyle davaya konu ihbar ve kıdem tazminatı yönünden bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
T.C. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Esas:2021-240 Karar:2021-1114
6098 sayılı TBK’nın 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Somut olayda, olay tarihi, olayın gerçekleşme biçimi, davalının eylemi gerçekleştirmedeki yoğun kastı ve yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarı az olup daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
2- Davacının faiz başlangıç tarihine ilişkin temyiz itirazının incelenmesinde;Haksız fiilde, zarar eylemin gerçekleştiği tarihte meydana gelmiş olup faiz başlangıcı da haksız fiil tarihi olmalıdır. Davacı vekili dava dilekçesinde manevi tazminat yönünden olay tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini talep etmiştir. Eldeki davada haksız eylem tarihi 13/11/2012 tarihi olup, faiz başlangıç tarihi bu tarih olmalıdır. Ancak, mahkemece yukarıda belirtilen kural ve davacının talebi gözardı edilerek, hüküm fıkrasında manevi tazminat yönünden faiz başlangıç tarihinin dava tarihinden itibaren başlatılmasına karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
Manevi Tazminat Davası Dilekçe Örneği istiyorum.
Özel hayatın gizliliğini ihlalden eski eşe açtığım davada hakim beni haklı gördü ve karşı tarafa hapis cezası vererek indirim uyguladı ve HAGB kararı verildi. Buna istinaden tazminat davası açmak istiyorum.
Manevi tazminat talep etme hakkım var değil mi?
Bu konu ile ilgili hangi mahkemeye dava açmalıyım?
Ne kadar talep etmeliyim?
Emsal karar var mı?
Şimdiden teşekkürler.
Merhaba, buradan sadece kısa bir soruya cevap verebiliyoruz. İstediğiniz bilgiler için bizimle iletişime geçerek randevu talep edebilirsiniz.
Meraba..Esim benim fotoraflarimi babasiyla paylasti babasi da benim babama paylasti. Ss alarak esimin babasina dava actim 1 yil 8 ay hapis 2 yil denetim aldi. 1 yil 8 ay daha once suc olmadigindan tecilli olarak karar verildi. Dosya kapandi davayi ben kazandim
Hem maddi hem manevi tazminat icin islemlere basladim. Ne kadar acacagim hakkinda cok bilgim yok bana yardimci olurmusunuz
Merhaba, maddi zararınız varsa maddi tazminatı o kadar açmanız gerekiyor. Manevi tazminat için de çektiğiniz elem ve ızdıraba göre tazminat verilir.