Ülkemizde, trafik kazaları sonucunda oluşan zararın bir kısmını veya tamamını tazmin etmek amacıyla motorlu taşıtlar için “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası” yaptırma mecburiyeti vardır. Zorunlu mali sorumluluk sigortası ile belirlenmiş şartlar çerçevesinde meydana gelen kazalardan doğacak tazminatı, sigorta limiti dahilinde sigortacı karşılamaktadır. Ancak, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları mevzuatında düzenlenen bazı durumlarda, sigorta şirketi ödemiş olduğu tazminatı sigorta ettirenden, rücu davası yolu geri alabilecektir.
Rücu Ne Demek ?
Rücu Nedir ? Rücu, bir kişinin, hukuken diğerinin yerine geçerek üçüncü kişilere karşı onun haklarını ve sorumluluklarını devralması durumu. Genellikle sigorta hukukunda karşılaşılmaktadır. Sigorta şirketleri, tazminat ödedikleri oranda hukuken sigortalının yerine geçerek kusurlu üçüncü şahıslara rücu etme hakkı kazanmaktadırlar.
Sigorta Rücu Sebepleri
Sigortanın sigortalıya rücu hakkının oluşması için belirli şartlar vardır. Aşağıdaki şartların varlığı halinde sigortacı zarar görene ödediği miktarı sigortalıya rücu edebilecektir.
Karayoları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.4 maddesine göre;
- Kast veya ağır kusurun varlığı halinde,
- Ehliyetsiz araç kullanma durumunda,
- Alkol, uyuşturucu veya keyif verici maddeler alarak araç kullanmak,
- Ruhsat olmadan yolcu veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli madde taşınması, istiap haddinin aşılması
- Sigorta ettirenin rizikonun gerçekleşmesinden sonra gerekli yükümlülükleri yerine getirmemesi
- Aracın çalınması veya gasp edilmesinin işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusuru sonucu olması
- Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında olay yerinin terk edilmesi ve kazanın oluş koşullarına ilişkin belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranılması
halinde sigortacı sigortalıya karşı rücu davasını açabilir.
Sigorta Rücu Davalarında Zamanaşımı
Sigorta Rücu zamanaşımı, Karayolları Trafik Kanunu 109. maddeye göre;
Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.
Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.
Zamanaşımı, tazminat yükümlüsüne karşı kesilirse, sigortacıya karşı da kesilmiş olur. Sigortacı bakımından kesilen zamanaşımı, tazminat yükümlüsü bakımından da kesilmiş sayılır.
Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar.
Sigorta Rücu Davalarında Görevli Mahkeme
Sigorta rücu davasında görevli mahkeme, sigortalanın vasfına göre değişiklik gösterir:
• Sigortalı tüketici vasfında ise görevli mahkeme Tüketici Mahkemesidir.
• Sigortalı tüketici vasfında değilse görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesidir.
Sigorta Rücu Davalarında Yetkili Mahkeme
Sigorta rücu davasında yetkili mahkemenin tespitinde Karayolları Trafik Kanunu m. 110 esas alınacaktır. Buna göre, motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigorta şirketinin merkezinin, şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir. Aynı durum Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının C.7. maddesinde de tekrarlanmıştır.
Sigorta Rücu Davası Kime Karşı Açılır ?
Karayolları Trafik Kanunu md.95/2 ve zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları md. B.4’e göre Sigortacı, rücu davasını sadece sigortalıya karşı açabilir. Sürücüye karşı rücu davası açılamaz. Sigortacının mevcut düzenlemeler uyarınca akidi olmayan yeterli ehliyete sahip olmayan sürücüye davanın yöneltilmesi mümkün değildir.
Sigorta Rücu Davalarında Arabuluculuk
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna göre;
Madde 73/A – Tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
Bu kanuni düzenlemeler nedeniyle sigorta sözleşmesinde akit, tüketici veya tacir/ticari işletme ise rücu davası açılmadan önce dava şartı arabuluculuk söz konusudur