Müstehcenlik Suçu Beraat Kararları – Müstehcenlik Beraat Kararları
1-) Ele geçirilemeyen ve aşamalardaki ifadelere göre \”çıplak\” olarak nitelenen fotoğrafın katılan çocuğun cinsel organlarını vurgulayacak şekilde oluşturulup oluşturulmadığını, toplumun ortak edep ve ahlak temizliğine yönelik açık bir saldırı niteliğinde bulunup bulunmadığını tespit etme olanağının bulunmamasından dolayı müstehcenlik suçu oluşmaz.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022-1768 E. , 2023-1613 K.
Katılan çocuğa ait olan, ele geçirilemeyen ve aşamalardaki ifadelere göre \”çıplak\” olarak nitelenen fotoğrafın katılan çocuğun cinsel organlarını vurgulayacak şekilde oluşturulup oluşturulmadığını, toplumun ortak edep ve ahlak temizliğine yönelik açık bir saldırı niteliğinde bulunup bulunmadığını tespit etme olanağının bulunmamasından dolayı suça sürüklenen çocuğun eyleminde 5237 sayılı Kanun’un 226 ncı maddesinin beşinci fıkrasında düzenlenen müstehcenlik suçunun yasal unsurlarının oluşmayacağı kabul edilmiştir.
Suça sürüklenen çocuğun katılana ait çıplak resimleri kendisini ile buluşmadığı takdirde yayınlayacağından bahisle tehditte bulunduğu ve katılanın kabul etmemesi üzerine resimleri internette yayınladığı iddiasına konu olayda, atılı suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğine dair katılanın soyut beyanı dışında her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmaması nedeniyle suça sürüklenen çocuğun beraatine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Müstehcenlik Yargıtay Kararları
1-) Sanığın söz konusu müstehcen görüntüyü basın yayın yolu ile sayısız kişinin görmesini sağlayacak şekilde paylaşmayıp, ilgili kişiye direkt mesaj yolu ile göndermesi nedeniyle sübut bulan eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 226/3-2. cümlesinde düzenlenen müstehcenlik suçunu oluşturur.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2023-2987 E. , 2024-404 K.
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşılmakla, sanık müdafiinin sair temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
Aksi ispat edilemeyen sanık savunması ve 14.12.2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; sanığın kendisine gönderilen resimleri kendisinde bulunan çocuğu ait müstehcen görüntü ile montajlayıp tekrar mesaj yolu ile montaj yapılmasını isteyen kişiye göndermesine konu olayda, sanığın söz konusu müstehcen görüntüyü basın yayın yolu ile sayısız kişinin görmesini sağlayacak şekilde paylaşmayıp, ilgili kişiye direkt mesaj yolu ile göndermesi nedeniyle sübut bulan eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 226/3-2. cümlesinde düzenlenen müstehcenlik suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek aynı maddenin 5. fıkrasında düzenlenen müstehcenlik suçundan yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,
Hukuka aykırı olup, açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesinin kararının 5271 sayılı CMK’nın 302/2. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
2-) Sanığın katılana ait müstehcen içerikli resimlerin internet üzerinden ifşa etmesi ve facebook üzerinden mesaj atması üzerine; sanığın 5237 sayılı TCK’nın 44/1. maddesi uyarınca aynı Kanun’un 226/5. ve 107/1 maddelerinde düzenlenen müstehcenlik ve şantaj suçlarından cezalandırılması gerekir.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021-2363 E. , 2024-1130 K.
Dosya kapsamına göre; sanığın kullandığını kabul ettiği facebook adresi üzerinden katılanın hesabına gönderilen 27.04.2015 tarihinde gönderilen mesaj içeriğinde \”resimlerin bende, sana daha büyük acılar çektirecem, kızım bekle sen sen nasıl bana zehir ettin hayatı ben de sana edicem bekle sen bu tehdit değil şimid malsın, sen tehdit anlarsın sen ve mal büşra acele etme sırası gelecek sen şu üniye geç o zaman seyreyle sen beni..\” şeklindeki ifadelerin yer alması ile katılanın 28.09.2015 tarihinde üniversiteye başlamasının hemen sonrasında mesaj içeriğiyle de uyumlu olacak şekilde 18 yaşından küçük olduğu dönemde çektiği katılana ait müstehcen içerikli resimlerin internet üzerinden ifşa edilmesi karşısında sanığın 5237 sayılı TCK’nın 44/1. maddesi uyarınca aynı Kanun’un 226/5. ve 107/1 maddelerinde düzenlenen müstehcenlik ve şantaj suçlarından cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Hukuka aykırı olup, açıklanan nedenle İstanbul Anadolu 18. Asliye Ceza Mahkemesinin kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
3-) İnternet üzerinden konuştukları sırada mağdurdan çıplak resmini çekip göndermesini istemesi üzerine mağdurunda cinsel organları gözüken çıplak resmini çekerek sanığa göndermesi iddia ve kabulüne konu olayda, sanığın sübut bulan eyleminin suç tarihinde 13 yaşında olan ve hukuken rızası geçersiz olan mağdurun cinsel organlarının gözüktüğü çıplak resmini sanığın istemesi üzerine çekip sanığa göndermesi nedeniyle özel hayatın gizliliğini ihlal ve müstehcenlik suçlarını oluşturur.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021-2328 E. , 2024-2116 K.
Dosya kapsamına göre; sanığın kayden 16.05.2001 doğumlu olup 13 yaşındaki katılan mağdur … ile internet üzerinden konuştukları sırada mağdurdan çıplak resmini çekip göndermesini istemesi üzerine mağdurunda cinsel organları gözüken çıplak resmini çekerek sanığa göndermesi iddia ve kabulüne konu olayda, sanığın sübut bulan eyleminin suç tarihinde 13 yaşında olan ve hukuken rızası geçersiz olan mağdurun cinsel organlarının gözüktüğü çıplak resmini sanığın istemesi üzerine çekip sanığa göndermesi nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 134/1-2. cümlesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal ve aynı Kanun’un 226/3-1. cümlesindeki müstehcen görüntünün üretiminde çocukların kullanılması suretiyle müstehcenlik suçunu oluşturduğu, TCK’nın 44/1. maddesi gereğince daha ağır cezayı gerektiren TCK’nın 226/3-1. cümlesindeki müstehcenlik suçundan ek savunma hakkı tanınarak sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilmesi gerekirken suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde TCK’nın 136/1. maddesinde düzenlenen verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan mahkûmiyet kararı verilmesi,
Hukuka aykırı olup, açıklanan nedenle Adana 20 Asliye Ceza Mahkemesinin kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi gereğinde ceza miktarı açısından sanığın kazanılmış hakkının SAKLI TUTULMASINA,