BOŞANMA DAVASINDA HUKUKA AYKIRI DELİL YARGITAY KARARI

Boşanma davalarında hukuka aykırı delil davanın kazanılması için son derece önemlidir. Boşanma davasında hukuka aykırı delil yargıtay kararı ararken boşanma davanızdaki olaylara benzer kararlar bulunmalıdır. Boşanma Davasında Hukuka Aykırı Delil ile ilgili detaylı bilgi için yazımıza bakabilirsiniz.

Boşanma Davasında Ses Kaydı Yargıtay Kararları

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Esas:2023-8074 Karar:2024-6054 Karar Tarihi:18.09.2024

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının küfür ettiğini, ev ve sosyal ortamlarda eşine karşı aşağılayıcı tavırlar ve söylemlerde bulunduğunu, manevi olarak yıprattığını, sürekli müvekkiline argo kelimeler kullandığını, tarafların arasında kıyafet nedeniyle tartışma yaşandığını, kadının eşine \"sen şerefsizsin, sen adisin, sen cahil birisin\" diyerek hakaretlerde bulunduğunu, evi terk ettiğini, erkeğin ailesini küçük gördüğünü, aşağılayıcı tavır sergilediğini, son bir yıldır bir evde iki yabancı gibi yaşadıklarını, tüm yönlerden ilişkisini kestiğini, telefon ile çok fazla zaman geçirdiğini, sabah 05.00 gibi telefonda görüştüğünü ve telefonu sakladığını, erkeğin eve ses kayıt cihazı koyduğunu ve kadının farklı kişiler ile çok samimi bir şekilde konuştuğuna şahit olduğunu, eşini aldattığını beyan ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkek yararına 250.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, mal rejiminin tasfiyesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin kadın üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin balayı boyunca sürekli huzursuzluk çıkardığını, evlendikten sonra kadının giyim tarzına olumsuz müdahalelerde bulunduğunu, sürekli eleştirdiğini, tartışmalar çıkardığını, davacının bu elbiseyi giymeyeceksin diyerek elbiseyi çekip yırttığını, diğer elbiseleri de toplayıp çöpe attığını, aşırı kıskançlıklarla tartışmalar çıkardığını, tül perde açılmayacak diyerek kısıtlamalarda bulunduğunu, cam balkona dahi perde taktırdığını, \"sen kadın mısın, sen bir aynaya baksana gerçi aynaya da sığmazsın şişko bidon, sen benim birlikte olduğum kadınların tırnağı bile olamazsın, sen kadın mısın git kadınlık öğren\" dediğini, kadının ailesini dini bayramlarda ziyaret etmediğini, sevgi ve saygı göstermediğini, kadına ve ailesine türlü hakaretlerde bulunduğunu, psikolojik şiddet uyguladığını, aşağıladığını, evden kovduğunu ve cinsel birliktelikten kaçındığını, son 1 yıldır konuşmadığını, eve ses kaydı cihazı yerleştirmenin boşanma sebebi olduğunu beyan ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına ise aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadının ailesini ortak konutta istemediği, düğünlerde bayramlarda kadının ailesini ziyarete gitmediği, kadını aşağıladığı, hakaret ettiği, kıskandığı (giyimine karıştığı, evde güneşlikler kapalı oturmasını istediği vb.), ortak çocukla ilgilenmediği, hasta olduğunda çocuğu hastaneye götürmediği, çocuğun doğum gününe katılmadığı, kadının Diyarbakır'a kız kardeşinin yanına gittiğinde ortak konutu sattığı, kadına evden git başının çaresine bak dediği, evlilik birliği içerisinde uzun süreli olarak eşine küstüğü, kadının kilosuyla, fiziksel görünümüyle alay ettiği, erkek tarafından dosyaya sunulan ses kaydının hukuka aykırı delil olması nedeniyle hükme esas alınamayacağı; kadının ise erkeğin ailesini ortak konutta istemediği, evlilik birliği içerisinde bir kaç kez evi terk ettiği, sosyal ortamlarda argo kelimeler kullanarak konuştuğu, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun yaşı, anne ile yaşıyor olması, alınan SİR'deki tespitler uyarınca velâyetinin anneye verilmesine, baba ile aralarında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 1.200,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ödenmesine, nafakaya her yıl TÜFE oranında artış uygulanmasına, kadın yararına yasal koşulları oluştuğu gerekçesiyle 50.000,00 TL maddî, 45.000,00 TL manevî tazminatın erkekten tahsiline, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talepleri ile erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, mal rejimi davasının ise tefrikine karar verilmiştir.

Boşanma Davasında Gizli Kamera Kaydı Yargıtay Kararı

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas:2020-2-26 Karar:2022-1434 Karar Tarihi:02.11.2022

Eldeki davada erkek eş tarafından dosyaya sunulan altı adet DVD ve içerisindeki videolar ile belirli aralıklarla alınan ekran görüntülerinin dökümüne ilişkin 17.03.2015 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; kadının “ya bak beni çekip durma, beni çekme, sen niye sürekli çekiyorsun senin amacın ne, neden çekiyorsun anlayamıyorum, napacan mahkemede delil olarak mı kullanacan” şeklindeki beyanlarından erkeğin ortak konut içerisinde çekim yaptığının kadın tarafından bilindiği bir başka ifade ile erkeğin bu çekimleri gizli olarak yapmadığı anlaşılmaktadır. Öyle ise dosya içerisinde yar alan CD'nin kadının bilgisi dışında hukuka aykırı yolla elde edildiğinden söz edilemeyeceği tartışmasızdır.

Boşanma Davasında Whatsapp Kayıtları Hukuka Aykırı Delil Yargıtay Kararları

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Esas:2023-5520 Karar:2024-3237 Karar Tarihi:07.05.2024

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tanıklarının beyanlarından taraflar arasında bir takım geçimsizlik olaylarının bulunduğu ancak bu olayların davacının 18.10.2022 tarihli celsede imzalı beyanı ile 2017 yılından önce gerçekleştiği, tanık B.'ün şahit olduğu olayların da o tarihten önce gerçekleştiği; tarafların bir dönem ayrı yaşadıkları, Şubat 2018 tarihinde tekrar birlikte yaşamaya başladıkları bu nedenle Şubat 2018 öncesi olduğu iddia edilen vakıaların bu dönemde evliliği devam ettirme kararları nedeniyle davacının davalıyı affettiği yada en azından davalının hareketlerini hoşgörü ile karşıladığı görülmekle bu geçimsizliğe ilişkin iddialar hükme esas alınmadığı, davacının son barışma (Şubat 2018) tarihinden sonra davalının cebinden kira sözleşmesi ve telefonundan cinsel içerikli yazışmalar görmesi, bu hususu davalıya ilettiğinde darp edildiğine ilişkin iddialarında; dosyaya sunulan darp raporunun da, 2017 tarihli olması nedeniyle af kapsamında kaldığı anlaşıldığından hükme esas alınmadığı, dosyaya flash bellek ile davacı tarafından sunulan kira sözleşmesi, telefondaki fotoğraf albümündeki bir kısım fotoğrafları gösteren ekran fotoğrafı ve Whatsapp konuşmalarına ait ekran fotoğrafların değerlendirilmesinde ise; nasıl ve hangi koşullarda elde edildiği bilinmeyen mesajlaşma kayıtlarına ilişkin ekran fotoğraflarının davalı tarafından yapıldığına dair her türlü şüpheden uzak delil bulunmadığı, bu nedenle hukuka aykırı delil kabul edilerek hükme esas alınmamış olup; davacının bu iddialarını ispat edemediği kanaatinin oluştuğu, Şubat 2018'den sonra tarafların karı koca hayatına devam etmeleri ve barışmaları nedeniyle; davacının davalıyı affettiği yada en azından davalının hareketlerini hoşgörü ile karşıladığı, sonraki ayrılık için dayanılan kusura ilişkin iddiaların da ispatlanamadığı görülmekle, dava dilekçesinde dayanılan kusur durumlarının erkek eşe kusur olarak yüklenemeyeceği gerekçesi ile açılan boşanma davasının ve fer'îlerinin reddine, kadın ve çocuk için taktir edilen ayrı ayrı 200,00'er TL tedbir nafakalarının karar kesinleşinceye kadar davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.