İŞ KAZASI TESPİT DAVASI

İş Kazası Tespit Davası Nedir?

İş kazası tespit davası, işyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya sakatlanmaya yol açan olay sonrası açılan davadır. Bu dava, soruşturma sonucunda iş kazası olmadığının tespit edilmesi halinde işçi tarafından açılması gereken davadır.

İş Kazası Tespit Davası

İş kazası tespit davası olarak, işverenin iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmesi gerekmektedir. Sonrasında işverenin yada işçinin bildirimi üzerine, Sosyal Güvenlik Kurulu müfettişler aracılığıyla inceleme yaparak meydana gelen olayın iş kazası olup olmadığını, olayın oluş şekli ve tarafların kusur durumunu düzenleyen bir inceleme raporu düzenler. Bu inceleme raporunda olayın iş kazası olarak nitelendirilmesi halinde hak sahibi iş mahkemesinde doğrudan maddi ve manevi tazminat davası açabilir.

İşveren iş kazasını, SGK’na bildirilmesine rağmen SGK olayı iş kazası olarak kabul etmemiş ise, işçi hem SGK hem de işverenin davalı olarak gösterileceği bir tespit davası açılabilecektir. İş kazasının tespiti ile ilgili uyuşmazlık Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup, tazminat davasında kurum taraf değildir. Dolayısıyla, iş kazasının tespiti davası, iş kazası tazminat davasından bağımsız bir dava şeklinde görülür.

İş Kazası Tespit Davası Tarafları

İş kazası tespit davasında olayın iş kazası ya da meslek hastalığı olmadığına ilişkin kurum kararlarına karşı, kazanın mağduru olan işçi davacı konumundadır. Bu halde ise davalı taraf Sosyal Güvenlik Kurumu ve işverendir. Ancak kurumun, iş kazası ya da meslek hastalığı olduğunu tespit eden kararının yanlış olduğuna ilişkin davalarda ise davacı işverendir. Davalı işçi ya da hak sahipleri ile Sosyal Güvenlik Kurumu’dur. 

İş Kazası Tespit Davası Kime Karşı Açılır?

İş kazasının tespit istemine ilişkin dava sonucunda mahkemece verilecek hüküm gerek işverenin gerekse Sosyal Güvenlik Kurumu’nun hak alanını etkileyeceğinden işveren ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Davalılar arasında (pasif) mecburi dava arkadaşlığı bulunması halinde, davacı bütün davalılara karşı birlikte dava açmak zorundadır. Dolayısıyla iş kazası tespit davası husumetlisi olarak Sosyal Güvenlik Kurumu ve İşverene karşı açılır. (Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 2009/12 Esas sayılı Kararı)

İş Kazası Tespit Davası Açma Şartları

İş kazasında tespit davası, bir tazminat davası olmayıp bir hukuki durumun tespit edilmesi amacına hizmet etmektedir. Ayrıca iş kazası olduğunun tespiti sonrasında ise iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açılacaktır. İş kazasının tespiti davası da meydana gelen kazanın iş kazası olup olmadığının tespit edilmesine hizmet etmektedir. Öncelikle iş kazası tespit davasını açmak için bir iş kazasının gerçekleşmiş olması ve meydana gelen kazanın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından iş kazası olup olmadığının tespit edilmesi şartları gerekmektedir.

Sosyal Güvenlik Kurumu, müfettişleri aracılığıyla meydana gelen kazanın iş kazası olup olmadığını denetleyecek ve bir karar verecektir. Verilen kararda meydana gelen kazanın iş kazası olmadığı kanaatine varılırsa buna dair evrak tanzim edilecek ve taraflara tebliğ edilecektir.

İş Kazası Tespit Davası Arabuluculuk

Taraflar dilerlerse iş kazalarından kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümü için arabuluculuğa başvurabilirler. Ancak  İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3. maddesinin 3. fıkrasına uyarınca iş kazasının tespiti davalarında dava açmadan önce arabulucuya başvuru zorunlu değildir.

İş Kazası Tespit Davası Resen Araştırma 

Türk medeni yargılamasında davaya konu olayların açıklaması, delillerin getirilmesi kural olarak davanın taraflarının yükümlülüğündedir. Bu durum taraflarca getirilme ilkesi başlığında HMK m.35’te düzenlenmiştir.  Taraflarca getirilmesi ilkesi, davanın ve savunmanın dayanağı olan olayların ve bunların delillerinin bizzat taraflarca mahkemeye bildirilmesi demektir. Ancak bir medeni hukuk yargılaması olan iş davalarında resen araştırma ilkesi de geçerlidir. Resen araştırma ilkesinde; öncelikle taraflar mahkemeden bir talepte bulunur. Sonrasında, mahkemenin bu talebe yönelik hüküm vermesi sürecinde ihtilafın çözülmesi için taraflarla birlikte hakimin de dava malzemesinin toplanmasına resen araştırma ilkesi denir. Böylece resen araştırma ile hakim de hükme esas teşkil edecek olan vakıalar hakkında bilgi edinmek amacıyla tarafların yargılamaya getirmedikleri dava malzemesi hakkında, uyuşmazlığın taraflarından bağımsız olarak, araştırma yapmak yetkisine sahiptir.

İş davalarında keşif ve bilirkişi incelemesi yapmak ise en yaygın kullanılan resen inceleme yöntemlerinden biridir. İş kazası tespit davasında resen araştırma, olarak da bu yöntemler kullanılmaktadır. Ayrıya Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 9.7.1998 tarih ve E. 1998/5182 K. 1998/5270 sayılı karar metninde resen araştırma ilkesine yer vermektedir. Karara göre: “İş ve Sosyal güvenlik hukuku ile ilgili düzenlemeler nitelikçe kural olarak kamu düzeniyle ilgili olduğundan, kusur ve hesap raporlarının alınması ve sair hususların incelenmesi ile gerçeğin saptanması yönünden tarafların istemlerine bakılmaksızın re'sen yerine getirilmelidir.” Bu yönde: “sosyal güvenliğe yönelik davalardaki re'sen araştırma prensibi gereğince tüm deliller toplanarak sonuca gidilmesinin gerekliliği öncelikle göz önünde tutularak, çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açıkça belirlenmelidir.” 

İş Kazası Tespit Tutanağı

İş kazası tespit tutanağı, bir işyerinde meydana gelen iş kazasının detaylarını, sebeplerini ve sonuçlarını belgeleyen resmi bir rapordur. Bu rapor iş kazasının meydana geldiği andan itibaren en kısa sürede hazırlanmalı ve ilgili taraflar tarafından imzalanarak onaylanmalıdır. Bu tutanağı olay yerine gelen kolluk kuvvetleri tarafından tutulabileceği gibi işveren tarafından da tutulabilir. İş kazası tespit tutanağı kaza geçiren işçinin bilgileri, kazanın meydana geliş şekli ve zamanı gibi detayları ihtiva etmektedir.

Sigortasız İşçi İş Kazası Tespit Davası

Sigortasız çalıştırılan işçiler iş kazası geçirdiklerinde işveren gizleme yoluna başvurabiliyor. Sosyal Güvenlik Kurumu, sigortasız çalışırken iş kazası geçirenlerin her türlü tedavi giderlerini karşılar, tüm masrafları da işverene rücu eder. İşveren gizlese de iş kazasını işçi veya yakınları bu durumu SGK'ya bildirmelidir.

Sigortasız işçi iş kazası tespit davasında, meydana gelen kazanın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından iş kazası olmadığının tespit edilmesi veya kazanın ilgili hiç Kuruma bildirilmemesi veya meydana gelen kazanın iş kazası olduğunun bilinmediği ve sonradan öğrenildiği hallerde kazayı geçiren sigortasız işçi, iş kazasının tespiti davası açmalıdır.

İş Kazası Tespit Davası Zamanaşımı

İş kazası tespit davası zamanaşımını keser mi?

İş kazası tespiti davasında zamanaşımı süresi, iş kazasının meydana geldiği tarihten itibaren 10 (on) yıldır. İş kazası tazminat davası, tespit davası kesinleştikten sonra açılmalıdır.

İş Kazası Tespit Davası Yetkili Mahkeme

İş Kazası Tespit Davası Hangi Mahkemede Açılır?

İş kazası tespiti davalarında görevli mahkeme, İş Mahkemeleridir. İş Mahkemesi bulunmayan yerlerde, Asliye Hukuk Mahkemeleri bu davalara İş Mahkemesi sıfatıyla bakar.  Yetkili mahkeme ise, işverenin ikametgahı veya kazanın gerçekleştiği yer mahkemesidir. 

İş Kazası Tespit Davası Yargıtay Kararları 

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi Esas:2024-8513 Karar:2024-9870 Karar Tarihi:10.10.2024

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile \"... iş kazası olarak tespiti istenilen kalp krizi sonucu vefat olayında dinlenen tanık beyanlarına göre müteveffanın meydana gelen olaydan birkaç gün öncesinden itibaren göğsünün ağrıdığı ve iş arkadaşları tarafından hastaneye götürülmek istendiği, ancak müteveffanın gitmek istemediği, kalp krizi olayının 09.05.2021 tarihinde saat 21:48 sularında müteveffaya tahsis edilmiş lojmanda ve dinlenme saatlerinde meydana geldiği, dinlenen tanık beyanlarında müteveffanın kalp krizi geçirdiği saat aralığında çalıştığına dair herhangi bir beyanın olmadığı bu kapsamıda olayın müteveffanın çalışma saatlerinde ve işveren adına görev ifa ederken meydana gelmediği, müteveffanın ikamet etmesi için tahsis edilen lojmanın işyeri olarak sayılamayacağı tüm dosya kapsamıyla sabit olduğundan açılan davanın reddine\" karar verilmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında \"... Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, mevcut delil durumu dikkate alınarak, meydana gelen olayın iş kazası olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmış ve davacının davasının kabulüne karar verilerek hüküm kurulmuştur. (Kocaeli 4. İş Mahkemesinin 09.09.2014, 2011/363 E. 2014/341 K. sayılı kararında eldeki davaya benzer mahiyette; davalı işyerinde davacı işçiye yapılan enjeksiyon sonrasındaki yakınmalarının yapılan enjeksiyonla illiyetli olması sebebiyle, olayın iş kazası olduğuna dair tespit kararının onanmasına ilişkin Yargıtay 21. HD. 22.10.2015, 2014/24078 E. 2015/19091 K. sayılı onama kararının da emsal olduğu belirtilmiştir.)

İlk Derece Mahkemesi tarafından yeterli inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, davalı Yünsa Yünlü Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekilinin ve davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine\" karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.