Hakaret Suçu Yargıtay Kararları
Hakaret Yargıtay Kararları
Hakaret Suçu Beraat Yargıtay Kararları
1-) “Allah belanızı versin” demek hakaret sayılmaz.
Hakaret suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince; Sanık tarafından söylenen "Allah hepinizi yaksın, geberin, Allah hepinizin belasını versin" biçimindeki sözlerin beddua teşkil edip bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek söz ve davranış niteliğinde olmadığı gözetilmeden sanığın yüklenen suçtan beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten BOZULMASINA, 06.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
2-) ABD Adli Makamlarının cevap vermemesi nedeniyle dosya kapatılamaz.
Somut olayda müşteki vekilinin, şüpheli ...’ın @sinemums kullanıcı adlı twıtter (X) uzantılı sosyal medya hesabından “Sen de ne konuştun ya iğrenç adam pis tacizci” şeklindeki paylaşım ile müvekkiline karşı hakaret ve iftira suçunun işlendiği iddiaları üzerine yaptığı şikâyet üzerine, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca facebook, twitter (X) , İnstagram isimli sosyal paylaşım siteleri ile ilgili olarak yapılan istinabe taleplerini ABD adIî makamlarının cevaplamadığı bu nedenle şüpheliye ulaşılamadığı gerekçesiyle iddiaların soyut nitelikte kaldığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, söz konusu sosyal medya hesabı ile ilgili açık kaynak araştırması yaptırılması, şüphelinin kimlik bilgilerinin tespiti durumunda savunmasının alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
3-) Hakaret Suçunun Alenen İşlenmesi Yargıtay
YCGK'nun 09.11.1953 sayılı kararında; "aleniyetin, herkesin veya birçok kimselerin duyup görmesiyle değil duyup görebilmesi mümkün ve muhtemel yerlerde fiilen işlenmesiyle" gerçekleşeceği kabul edilmiştir. YCGK'nun 05.12.1966 tarih ve 276 esas 456 karar sayılı kararında ise: "aleniyet, gerçekte aleniyet unsurunu meydana getiren umumi yerde sanıktan başka bir veya birkaç kişinin bulunması değil ve fakat bir veya birden fazla kişinin umumi yerde işlenen fiili görüp işitebilmesidir. Bu nedenle aleniyet için bir kimsenin umumi yerde bulunması şart olmayıp işlenen suçu görüp işitebilme ihtimali yeterli sayılır. Başka deyimle aleniyet suçun göz önünde işlenmesi anlamını kapsamayıp işlendiği yerin umumi bir yer olması ve görülebilme, işitilebilme imkanına sahip olmasıdır denilmektedir.