Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni ile Boşanma Dilekçesi
Evlilik birliğinin temelden sarsılma nedeni ile boşanma dilekçesi yazmak uzmanlık gerektiren bir durumdur. Boşanma avukatından hukuki destek almadan böyle bir dilekçe yazmak geri dönüşü olmayan zararlara yol açabilir. Evlilik Birliğinin Temelden Sarsılması makalemize göz atarak detaylı bilgi edinebilirsiniz.
Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni ile Boşanma Çekişmeli Dilekçe Örneği - Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Dava Dilekçesi
… AİLE MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
ADRESİ :
KONU : Evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanma dava dilekçesidir.
AÇIKLAMALAR :
1-) Müvekkilemiz, davalı eşiyle …/…/… tarihinde evlenmiştir. Ekte (EK-1) sunulan aile nüfus kaydından da anlaşılacağı üzere, tarafların bu evliliklerinden … ve … adlarında iki çocukları bulunmaktadır.
2-) Evlilik birliğinin kurulmasından itibaren davalı eş müvekkile karşı soğuk, ilgisiz, samimiyetten uzak ve - değişken ruh hali sebebiyle - anlamsız tavırlar sergilemiştir. Davalı eş, tarafların evlenmelerinden sonra İstanbul'a taşınmalarının akabinde uzun süre boyunca çevresindekilerle diyalog kurmamış, evlilik birliğinin kendisine yüklediği görevleri yerine getirmemiştir. Bu kapsamda davalı eş, evlilik birliğinde eşit hak, eşit sorumluluk ve eşit paylaşım esasını gözetmeksizin; birlikte yaşam, sadakat ve yardımlaşma duygularından uzak, müvekkil eşine karşı içine kapalı bir tutum sergilemiştir. Öyle ki müvekkilin varlığı ile yokluğu davalı eşi için önemsiz hale gelmiştir.
3-) Bu aşamalardan sonra davalı taraf evi terk etmiş, çocukların bakımı, eğitim ve gözetimi sağlama yükümlülüklerini hiçe sayarak 2 ay boyunca ailesinin evinde yaşamıştır. Yine müvekkilin sağduyulu ve yapıcı tavırları sonucu davalı eş eve dönmüş ise de bu defa gece vakti evden çıkıp uzun saatler boyunca eve dönmediği olmuş, taraflar arasında davalı eşin sadakatsiz davranışlarının gündem olduğu tartışmalar yaşanmaya başlanmıştır. Aile birliği kurma bilincinden uzak davalı taraf bu tartışmalar sırasında müvekkil davacıya hakaret içerikli beyanlarda da bulunmuştur.
4-)Taraflar arasında, davalı tarafın tüm bu hareketleri sonucu saygı ve sevgi ilişkisi bitmiş, tarafların fiili birliktelikleri de sona ermiştir. Öyle ki ... yılının ... ayında davalı eş evi tekrar terk etmiş, müvekkil davacı tüm bu olaylardan sonra artık bu evliliğin kurtarılamayacağını ve fiilen bittiğini, ortak hayatın tekrar kurulamayacağını anlamış, taraflar bu aşamadan sonra artık bir araya gelmemiştir.
5-)Yukarıda anlatılan tüm olgular taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir fikri uyumsuzluk ve geçimsizliğin mevcut olduğunu ve bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilmesi gerektiğini gözler önüne sermektedir. Evlilik birliğinin temelden sarsılmasında tam kusurlu olan taraf da davalı eştir. Evlilik birliğinin temelden sarsılması ve ortak yaşamın sürdürülmesinin olanaksız hale gelmesinde davacı müvekkilin kusuru bulunmamaktadır. Bu sürecin yaşanmaması için elinden geleni yapan müvekkilin gördüğü zararlar telafi edilemez boyutlarda olduğundan evlilik birliğinin devamı mümkün değildir.
6-)Müşterek çocuklar davacı müvekkil ile birlikte kalmakta olup babalarıyla birlikte yaşamak istemektedir. Çocukların velayetleri de fiilen davacı müvekkildedir. Mahkemenizce geçici velayetin ve yargılama sonundaki velayetin kimde olacağına karar verilirken çocukların üstün yararı, eğitim hayatı, kişisel ve psikolojisi ve diğer unsurların dikkate alınması gerekmektedir. Velayetin anne ya da babaya verilmesi, daha çok çocuğu ilgilendiren, onun menfaatine ilişkin bir husus olduğuna göre, gerek Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. maddelerinde yer alan hükümler, gerekse velayete ilişkin yasal düzenlemeler karşısında, velayeti düzenlenen çocuğun, idrak çağında olması halinde, kendisini yakından ilgilendiren bu konuda ona danışılması ve görüşünün alınması da gerekmektedir.
7-) Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas : 2011/2-884, Karar : 2012/197 ve 16.03.2012 tarihli ilamında da belirtildiği üzere, "Mahkemece yapılacak iş; yeterli idrak gücüne sahip olduğu kabul edilen çocuğa, kendisini doğrudan ilgilendiren velayet konusunda danışılarak, görüşünü gerekçeleriyle birlikte ifade etme olanağı sağlanması; ifade edeceği bu görüş, çocuğun kendi çıkarına ters düşmediği takdirde, buna önem verilmesi ve gerektiğinde Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 5 ve 6. maddesi uyarınca uzman bilirkişiden de görüş alınmak suretiyle birlikte değerlendirme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi, olmalıdır…".
8-) Bu hususta müşterek çocukların beyanının Mahkemeniz huzurunda alınması ve yukarıda açıklanan Yargıtay ilamında belirtilen şekilde oluşturulacak heyetten alınacak rapor sonrasında müşterek çocukların velayetinin müvekkile verilmesini, yargılama sırasında çocukların okulunun devam ediyor olması da nazara alınarak geçici velayetinin ve yargılama sonundaki velayetinin müvekkil babaya verilmesini talep etmekteyiz.
HUKUKİ NEDENLER :TMK., HMK., BM Çocuk Hakları Sözleşmesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi ve sair mevzuat.
HUKUKİ DELİLLER : Aile nüfus kaydı örneği, nüfus cüzdanı fotokopisi, tanık beyanları, bilirkişi incelemesi ve sair tüm deliller.
SONUÇ VE İSTEM :Yukarıda arz ve izah olunan sebeplerle;
Evlilik birliğinin, davalı eşin tam kusurlu eylemleri sebebiyle temelinden sarsıldığı ve ortak yaşamın sürdürülmesinin olanaksız olması göz önünde bulundurularak, davamızın KABULÜ ile tarafların BOŞANMALARINA,
Müşterek çocuklar .... ...ve .... .... velayetlerinin yargılama devam ederken tedbiren ve yargılama sonunda müvekkil davacı babaya verilmesine,
Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalıya yüklenmesine, Karar verilmesi, bilvekâle arz ve talep olunur. .../.../...
EKLER :
Aile nüfus kaydı,
Bir adet onaylı vekaletname örneği.
Davacı Vekili
Av.