Adli Kontrol Kararı ve Adli Kontrol Kararına İtiraz
Adli Kontrol Ne Demek?
Adli kontrol, tutuklama sebeplerinin varlığı halinde şüpheli veya sanık hakkında uygulanan bir koruma tedbiridir. CMK m.109 ve devamı hükümlerinde düzenlenmiştir. Yani adli kontrol ile tutuklamanın şartları aynıdır. Her iki tedbir için de kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin varlığı gerekmektedir. Bu şekilde bir somut delil var ise öncelikle adli kontrol uygulanmalıdır.
CMK m.101/2-d'de bu husus şu şekilde ifade edilmiştir:
"Adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağını, gösteren deliller somut olgularla gerekçelendirilerek açıkça gösterilir. Kararın içeriği şüpheli veya sanığa sözlü olarak bildirilir, ayrıca bir örneği yazılmak suretiyle kendilerine verilir ve bu husus kararda belirtilir."
Adli Kontrol Kararı verilebilmesi İçin:
- Şüpheli veya sanığın yaşlılığı,
- Şüpheli veya sanığın ağır hastalığı,
- Tutuklulukta geçen sürenin uzaması,
- İddiaya konu suç için öngörülen cezanın ağır olması sebepleri önem taşımaktadır.
Bir suç sebebiyle yürütülen soruşturmada, tutuklama sebeplerinin varlığı halinde, şüphelinin tutuklanması yerine adli kontrol altına alınmasına karar verilebilir.
Kanunda tutuklama yasağı öngörülen hallerde de, adli kontrole ilişkin hükümler uygulanabilir.
Adli Kontrol Tedbirleri
Adli kontrol tedbirleri nelerdir? Adli kontrol tedbirlerinin hepsi Ceza Muhakemesi Kanunu 109. maddede belirtilmiştir.
- Yurt dışına çıkamamak.
- Hakim tarafından belirlenen yerlere, belirtilen süreler içinde düzenli olarak başvurmak.
- Hakimin belirttiği merci veya kişilerin çağrılarına ve gerektiğinde mesleki uğraşlarına ilişkin veya eğitime devam konularındaki kontrol tedbirlerine uymak.
- Her türlü taşıtları veya bunlardan bazılarını kullanamamak ve gerektiğinde kaleme, makbuz karşılığında sürücü belgesini teslim etmek.
- Özellikle uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla, hastaneye yatmak dahil, tedavi veya muayene tedbirlerine tâbi olmak ve bunları kabul etmek.
- Şüphelinin parasal durumu göz önünde bulundurularak, miktarı ve bir defada veya birden çok taksitlerle ödeme süreleri, Cumhuriyet savcısının isteği üzerine hakimce belirlenecek bir güvence miktarını yatırmak.
- Silah bulunduramamak veya taşıyamamak, gerektiğinde sahip olunan silahları makbuz karşılığında adli emanete teslim etmek.
- Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim tarafından miktarı ve ödeme süresi belirlenecek parayı suç mağdurunun haklarını güvence altına almak üzere aynî veya kişisel güvenceye bağlamak.
- Aile yükümlülüklerini yerine getireceğine ve adlî kararlar gereğince ödemeye mahkûm edildiği nafakayı düzenli olarak ödeyeceğine dair güvence vermek.
- Konutunu terk etmemek.
- Belirli bir yerleşim bölgesini terk etmemek.
- Belirlenen yer veya bölgelere gitmemek.
Tutuklama Yerine Adli Kontrol Kararı Uygulanması
Maruz kaldığı ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremediği 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 16'ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca tespit edilen şüpheli ile gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren altı ay geçmemiş bulunan kadın şüphelinin tutuklanması yerine adla kontrol altına alınmasına karar verilebilir.
Hakkında mahkumiyet hükmü verilmiş ve bu hükümle ilgili olarak istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulmuş olması halinde, UYAP kayıtlarını incelemek suretiyle hükmü veren ilk derece mahkemesi de adli kontrol kararı verebilir.
Çocuklarda Adli Kontrol
Çocuk Koruma Kanunu Suça madde 20'de sürüklenen çocuklar hakkında soruşturma veya kovuşturma evrelerinde adlî kontrol tedbiri olarak Ceza Muhakemesi Kanununun 109 uncu maddesinde sayılanlar ile aşağıdaki tedbirlerden bir ya da birkaçına karar verilebilir:
- Belirlenen çevre sınırları dışına çıkmamak.
- Belirlenen bazı yerlere gidememek veya ancak bazı yerlere gidebilmek.
- Belirlenen kişi ve kuruluşlarla ilişki kurmamak.
Ancak bu tedbirlerden sonuç alınamaması, sonuç alınamayacağının anlaşılması veya tedbirlere uyulmaması durumunda tutuklama kararı verilebilir.
Adli Kontrol Kararını Kim Verir?
Şüpheli, Cumhuriyet savcısının istemi ve Sulh Ceza Hakiminin kararı ile soruşturma evresinin her aşamasında adli kontrol altına alınabilir.
Hakim, Cumhuriyet savcısının istemiyle, adli kontrol uygulamasında şüpheliyi bir veya birden çok yeni yükümlülük altına koyabilir; kontrolün içeriğini oluşturan yükümlülükleri bütünüyle veya kısmen kaldırabilir, değiştirebilir veya şüpheliyi bunlardan bazılarına uymaktan geçici olarak muaf tutabilir.
Şüpheli veya sanığın adli kontrol yükümlülüğünün devamının gerekip gerekmeyeceği hususunda en geç dört aylık aralıklarla; soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi, kovuşturma evresinde ise resen (kendiliğinden) mahkeme tarafından karar verilir.
Adli Kontrol Süresi
Adli kontrol süresi ne kadar? Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde adli kontrol süresi en çok iki yıldır. Ancak bu süre, zorunlu hallerde gerekçesi gösterilerek bir yıl daha uzatılabilir.
Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, adli kontrol süresi en çok üç yıldır. Bu süre, zorunlu hallerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilir; uzatma süresi toplam üç yılı, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarda dört yılı geçemez. Bu maddede öngörülen adli kontrol süreleri, çocuklar bakımından yarı oranında uygulanır.
Bu durumda adli kontrolde azami süre; ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde 2+1 yıl, ağır cezalık işlerde ise 3+3 yıl veya 3+4 yıldır.
Adli Kontrol Süresi Cezadan Düşer Mi?
CMK 109. madde 6. fıkraya göre; Adli kontrolde geçirilen süre cezadan mahsup edilmez. Ancak bu kuralın istisnaları mevcuttur:
- Uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla, hastaneye yatmak dahil, tedavi veya muayene tedbirlerine tabi olmak ve bunları kabul etmek
- Konutunu terk etmemek
durumlarında hastanede ve ev hapsinde geçirilen süre cezadan mahsup edilecektir.
Ev hapsinde geçirilen süre cezadan düşer mi? Yukarıda belirttiğimiz gibi ev hapsinde geçirilen süre cezadan düşer. Ancak ev hapsinde (konutu terk etmeme) yükümlülüğü altında geçen her iki gün, cezanın mahsubunda bir gün olarak dikkate alınır.
Adli Kontrol Kararına İtiraz
CMK m.111/2'ye göre Adli kontrol tedbirine itiraz edilebilir. Bu itiraz adli kontrolün koyulup kaldırılmasına ve değiştirilmesine ilişkin kararlara itiraz hakkını ifade etmektedir.
Sulh ceza hakimliğinin tutuklama ve adli kontrole ilişkin verdiği kararlara karşı yapılan itirazların incelenmesi, yargı çevresinde bulunduğu Asliye Ceza Mahkemesi hakimine aittir.
Adli Kontrol Kararına İtiraz Nereye Yapılır?
Sulh Ceza Hakimliğinin adli kontrol kararına itiraz o yargı çevresindeki Asliye Ceza Mahkemesine yapılacaktır. Bakırköy Sulh Ceza Hakimliğinin verdiği adli kontrol kararına itiraz Bakırköy Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesine yapılır.
Adli Kontrol Kararının Kaldırılması Talebi
Şüpheli veya sanığın istemi üzerine, Cumhuriyet savcısının görüşünü aldıktan sonra hakim veya mahkeme CMK 110. maddenin ikinci fıkrasına göre beş gün içinde adli kontrol tedbirinin kaldırılması talebini değerlendirir.
Adli Kontrol İmza İhlali
Adlî kontrol hükümlerini isteyerek yerine getirmeyen şüpheli veya sanık hakkında, hükmedilebilecek hapis cezasının süresi ne olursa olsun, yetkili yargı mercii hemen tutuklama kararı verebilir.
Adli kontrol imza ihlali yapan kişi hakkında adli kontrol kararı kararı veren yetkili yargı mercii hemen tutuklama kararı verebilecektir.