Zina Sebebiyle Boşanma Davası
Aldatma, yani zina sebebiyle boşanma, Türk Medeni Kanunu’nun 161. Maddesinde düzenlenen özel boşanma sebeplerindendir.
Zina Nedir?
Zina Ne Demek ? Toplumun etik anlayışlarıyla uygun olmayan cinsel ilişki veya evli olmayan kişiler arasındaki cinsel ilişkiye "Zina" denir.
Zina, kanunda özel boşanma sebepleri arasında sayılmıştır. Bunun yanında boşanma davası açılırken genel boşanma sebeplerinden olan "evlilik birliğinin temelden sarsılmasına" da dayanılabilir.
Aldatma zina sayılır mı? "aldatma" kelimesinden anlaşılması gereken, kişinin resmi nikahlı eşinden başka bir kişiyle cinsel ilişkiye girmesidir. Bunun dışında kalan mesajlaşma, görüşme, konuşma ve cinsel ilişki boyutuna varmayacak diğer eylemlerinden dolayı kişiye karşı aldatmaya dayalı boşanma davası açılamaz. Bu gibi fiiller ancak Medeni Kanun'un 163. maddesinde düzenlenen "haysiyetsiz yaşam sürme" sebebiyle açılacak boşanma davasına konu olabilir.
Zina Suç Mu? Her ne kadar önceki kanun döneminde zina fiili suç kabul ediliyor olsa da, yeni kanuni düzenlemelerde zina, ceza gerektiren bir fiil olmaktan çıkarılmıştır. Zina yapan eşten bu sebeple ancak tazminat talep edilebilecek, kişi zina nedeniyle para veya hapis cezasına çarptırılamayacaktır.
Zina Davası Nedir?
Eşlerden birinin üçüncü bir kişi ile cinsel ilişki yaşaması sonucunda aldatılan eşin bu nedene dayanarak açtığı dava "zina davası" olarak adlandırılabilir.
Özel mutlak boşanma sebebine dayalı olan zina davasında “kanunun aradığı belli şart” gerçekleştiği takdirde artık hakim, genel boşanma ve özel nispi boşanma sebebine dayalı davaların aksine “evliliğin çekilmez hâle gelip gelmediğini” incelemeksizin boşanma kararı vermek zorundadır.
Zina ağır kusur mu? Boşanma davalarında genel olarak "zina" ağır kusur ve tam kusur olarak sayılmaktadır. Ancak eşlerden birinin "hayata kast" fiilini işlemesi ve bunun üzerine diğer eşin "zina" eylemini işlemesi durumunda "zina" ağır kusur sayılmayacaktır.
Zina Davası Nasıl Açılır?
Zina sebebiyle boşanma davası açarken son derece dikkatli olmak gerekir. İddialarınızı destekleyen delillerin durumu, bu delillerin hukuka uygun olup olmadığı konusunda son derece titiz bir şekilde hareket edilmelidir. Aksi takdirde hak kaybına uğrayabilirsiniz. Bu nedenle uzman boşanma avukatından hukuki destek almanızı önermekteyiz.
Zina davası kime açılır? Zina fiilini işleyen eşe karşı "zina nedeniyle boşanma davası" açılır.
Zina Nedeniyle Boşanma Davası Açma Süresi
Zina sebebiyle açılacak boşanma davalarında, dava hakkı belirli sebeplerle ortadan kalkabilir. İlk olarak, dava hak düşürücü süre aşıldıktan sonra açılamaz. Kişi, zinanın varlığını öğrendikten sonra 6 ay ve her halde dava konusu olay üzerinden 5 yıl geçmeden boşanma davasını açmış olmalıdır. 6 aylık süre zinanın varlığının öğrenilmesiyle, 5 yıllık süre ise zinanın gerçekleştiği andan itibaren başlar.
İkinci olarak, affeden taraf dava hakkını kaybetmiş sayılır. Affetmenin de açıkça, sözlü olarak yapılması gerekmez. Eşlerin birbirlerine karşı davranışları da affetmenin varlığının kabulü için yeterlidir.
Zina sebebiyle boşanma davasında zamanaşımı geçerli değildir. Burada geçerli olan hak düşürücü süredir. Yani yukarıda belirttiğimiz 6 aylık ve 5 yıllık süreler zamanaşımı değil hak düşürücü sürelerdir.
Zina Davası Açma Şartları
Zina nedeniyle boşanma davası açılırken öncelikle eldeki delillerin değerlendirilmesi önemlidir. Bu deliller zinayı kanıtlamalı veya zinaya delalet ettiğini ispatlamalıdır. Aksi takdirde zina sebebiyle boşanma davanız reddedilebilir.
Zina davası açılırken ayrıca hak düşürücü süreye dikkat edilmesi gerekir. Bu hak düşürücü süreler 6 ay ve 5 yıldır. Yukarıda detaylı olarak açıkladık.
Zina Sebebiyle Boşanma Süresi
Zina davası kaç celsede biter? Zina nedeniyle boşanma davasının süresini net bir şekilde söylemek mümkün değildir. Çünkü bu süre dava dosyasındaki vakıa, mahkemenin yoğunluk durumu, tanıkların duruşmaya gelmemesi ve diğer dava süresini etkileyen diğer durumlardan dolayı değişkenlik gösterir.
Zina nedeniyle boşanma davası süresi ortalama 2-3 yıl arasında sürebilmektedir.
Zina Sebebiyle Boşanma Davasında Deliller
Davanın temelini vakıalar oluşturur. Vakıa tarafların iddia ve savunmasını dayandırdığı olaylardır. HMK’nın 194, 119/e, f ve 129/d, e maddelerine göre taraflar dava ve cevap dilekçelerinde dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırmalıdırlar. Ayrıca tarafların dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur. HMK 189/4 maddesine göre ise bir vakıanın ispatı için gösterilen delilin caiz olup olmadığına mahkemece karar verilir.
Zina davasında deliller; telefon kayıtları, video ve fotoğraf, otel kayıtları, mail, tanık vb. gibi ispat araçlarından oluşur.
Zina Davasında Telefon Kayıtları
Zina sebebiyle boşanma davasında telefon kayıtları ispat araçlarından bir tanesidir. Bu telefon kayıtlarının hukuka uygun olarak elde edilmiş olması gerekir. Hukuka aykırı elde edilme iddiası davalı tarafından açıkça ileri sürülmelidir.
Zina Davasında Otel Kayıtları
Zina nedeniyle boşanma davasında otel kayıtları ispat araçlarından bir tanesidir. Otel kayıtlarının dosyaya sunulması için mahkemeden talepte bulunulabilir.
Zina Davasında DNA Testi
DNA raporuna göre çocuğun babadan olmaması halinde kadının zina yaptığı kesinleşecektir.
Zina Davasında Tanık
Zina sebebiyle boşanma davasında tanık anlatımları zina eylemini ispat eden araçlardan bir tanesidir. Zina eylemini yapan kişi ile arasında husumet bulunan tanıkların beyanları dikkate alınmamalıdır.
Boşanma Davasında Zina İspatı
İspat yükü, zina sebebiyle açılacak boşanma davasında davacı taraftadır. Yani, zinanın varlığını iddia eden kişi, bu iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Bu davada kullanılacak deliller, her davada olduğu gibi hukuka aykırı olarak ele geçirilmiş olmamalıdır.
Zina olayının ispatlanabilmesinin en önemli koşulu, cinsel ilişkinin varlığının kesin veya güçlü bir karineyle kanıtlanmış olmasıdır.
Zina Sayılan Haller
- Karşı cinsle banyoda yarı çıplak ve samimi şekilde fotoğraf çekinmek,
- Eşiyle cinsel ilişki yaşamamasına rağmen kadının hamile kalması,
- Başka bir kişiyle aynı otelde veya evde geceyi geçirmek
- Evde yalnızken eve karşı cinsten yabancı birini almak
- Teyzesinin oğlu da olsa otuz yaşında olan bir erkekle tatile gidip, aynı otelde kalması ve bu kişiyi bir kaç kere kocası evde yokken geceleyin ortak konuta almak
- Bir süre boyunca karşı cinsten yabancı biriyle yaşamak
Zina Nedeniyle Boşanma Mal Paylaşımı
Zina sebebiyle boşanmada mal rejiminde Öncelikle, boşanma davalarında eşlere düşecek olan mallar hesaplanırken evliliğin tabi olduğu mal rejiminin belirlenmesi gerekir. Türkiye’de genellikle (başka türlü bir rejime geçme talebinde bulunulmamışsa) 2002’den önce yapılan evliliklerde mal ayrılığı, 2002’den sonra yapılan evliliklerde ise edinilmiş mallara katılma rejimi benimsenmiştir.
Zina davasında mal paylaşımı nasıl olur? Her boşanma davasında olduğu gibi zina sebebiyle boşanma davalarında da mal paylaşımı davası ayrı bir dava olarak görülecektir.
Zina davalarında mal paylaşımında katılma alacağının (eşlere düşen malvarlığı değerlerinin) hesaplanması detaylı ve teknik çalışmalar gerektiren bir konu olduğundan genel bir bilgi vermek mümkün olmasa da, boşanmada kusuru olan eşin katılma alacağı TMK 236. Maddesi uyarınca azaltılır veya tamamen kaldırılır.
Aldatma (Zina) Nedeniyle Boşanma Davasında Mal Paylaşımı yapılırken hakim Türk Medeni Kanunu 236. maddeyi dikkate alacaktır.
Zina (Aldatma) Nedeniyle Katılma Alacağının Azaltılması TMK 236. maddesinde belirtilmiştir.
TMK m. 236/2 - Zina veya hayata kast nedeniyle boşanma hâlinde hâkim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir.
Zina Sebebiyle Boşanma Davası Tazminat
Zina davalarında tazminat talebi olmaması halinde hakim tazminata karar vermeyecektir. Zina nedeniyle boşanma davalarında maddi ve manevi tazminat mutlaka talep edilmelidir.
Zina davasında tazminat ne kadar? Zina davası tazminat miktarı 2024 için net bir miktar belirtilemez. Tazminat miktarı aşağıdaki koşullara göre belirlenir:
Tarafların tespit edilecek ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alınarak Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddeleri hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdiri gerekir.
Zina Nedeniyle Boşanma Davasında Maddi Tazminat
Maddi tazminat taleplerinin sonuç verebilmesi için ortada ispat edilebilecek bir zararın olması ve bu zararın boşanmadan kaynaklanmış olması gerekir. Maddi tazminatı talep edecek olan taraf kusursuz veya karşı tarafa göre daha az kusurlu olmalıdır.
Boşanma nedeniyle, mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen, kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun miktarda tazminat talep edebilir. Maddi tazminatın ön koşulu, talep edenin boşanma yüzünden mevcut veya beklenen menfaatlerinin zedelenmesi, boşanma ve maddi zarar arasında nedensellik bağının bulunmasıdır.
Zina Sebebiyle Boşanma Davası Manevi Tazminat
Manevi tazminat, maddi bir zararın telafisinden çok, derin üzüntü, keder ve elemin bir nebze olsun hafifletilmesi amacıyla mağdur olan tarafın talep etmesi halinde hakim tarafından belirlenir. Türk Medeni Kanunu’nun 174. Maddesine göre eğer bir eşin kusurlu davranışları sebebiyle diğer eşin kişilik hakları da zedelenmiş ise, mağdur olan eş manevi tazminat talep edebilir. Aldatma bu durumun en açık şekilde karşımıza çıktığı haldir. Bu sebeple aldatan eşten maddi tazminatın yanında manevi tazminat talep edilmesi de mümkündür. Hakim bu tazminatı takdir ederken eşlerin kusur oranları ve ekonomik durumları gibi bir çok veriyi göze alacak ve uygun bir miktar paranın ödenmesine hükmedecektir.
Zina Nedeniyle Boşanma Davasında Nafaka
Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.
Zina davasında nafaka isteyen tarafın kusuru diğer eşin kusurundan daha ağır olmamalıdır.
Zina Nedeniyle Boşanma Davasında Velayet
Zina davasında velayet kime verilir? Zina sebebiyle açılan boşanma davasında, çocuğun üstün yararına aykırı olmaması şartıyla velayet zina fiilini işleyen eşe de velayet verilebilir.
Boşanma Davası Açıldıktan Sonra Zina
Her dava açıldığı tarihteki koşullara tabi olup dava tarihinden sonra meydana gelen zina olayı eldeki boşanma davasında taraflara kusur olarak yüklenemez.
Davacı ıslah yoluyla, dayandığı vakıaları değiştirebilir veya davaya yeni vakıaları dâhil edebilir ise de, boşanma davasının devamı sırasında işlendiği iddia olunan zina fiilinin veya başkaca bir kusurlu davranışın ıslah yoluyla olsa dahi eldeki boşanma davasında davalı-karşı davacı kadına kusur olarak yüklenmesi ve davanın bu sebeple kabulüne karar verilmesi doğru değildir. (Yargıtay HGK Esas:2020-362 Karar:2022-1514)