Boşanmada Terk İhtarı
Türk Medeni Kanunu 185. Maddesinin 3. fıkrasına göre, eşler birlikte yaşamak zorundadırlar. Buna göre, evlilik birliğinin temel şartı; eşlerin bir arada yaşamalarıdır. Eşlerden biri, haklı bir neden olmaksızın bu görevi yerine getirmekten kaçındığı takdirde, kanunumuz diğer eşe öncelikle eşini eve davet etmek amacı ile ihtar isteminde bulunma hakkı vermiştir.
Geçerli bir ihtara rağmen, ortak konuta dönmeyen veya ortak konutu terk etmeye zorlayan eş aleyhine terk sebebine dayanılarak boşanma davası açılabilir.
Terk İhtarının Niteliği ve Amacı
İhtar, evlilik birliğinden doğan edimlerini ifa etmemek amacıyla ve haklı bir sebebe dayanmadan ortak konutu terk eden veya ortak konuta dönmeyen eşe, diğer eş tarafından yapılan son bir uyarıdır. Terk ihtarı bir dava değildir. Boşanma davası öncesinde hakim kararı veya noter aracılığı ile yaptırılması gereken bir işlem niteliğindedir. İhtarın amacı, boşanma davası açılmadan önce terk eden eşe son bir şans vermek ve Türk Aile Hukukunun temel felsefesi olan “boşanmanın son çare olması” ilkesinin yerine getirilmesidir.
Terk İhtarının Şekli İçeriği
Türk Medeni Kanunu 64. maddesinde terk eden eşe çekilecek ihtardan bahsedilmiş ise de bu ihtarın içeriğinin nasıl olması gerektiği konusunda açıklama yapılmamıştır. Bu durum Yargıtay kararları ile açıklığa kavuşturulmuştur. Bu konuda başvurulabilecek en önemli karar da 27.03.1957 tarih, 10/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararıdır. Anılan içtihat ve Yargıtay’ın diğer kararları doğrultusunda terk eden eşe çekilecek ihtarda bulunması gereken zorunlu unsurlar şu şekilde sıralanabilir:
1-) Dönülecek bağımsız ortak konutun açık ve ayrıntılı adresi ve evde sürekli birisinin bulunmaması halinde anahtarın alınabileceği yer (komşu, muhtar, dükkan, mahkeme, noter gibi) gösterilmelidir.
2-) Dönüş süresi “iki ay” olarak açıkça gösterilmeli, bu süre kısaltılmamalı ya da sınırlandırılmamalıdır.
3-) İhtara uymama halinde boşanma davası açılacağı uyarısı bulunmalıdır.
4-) İhtar gönderilerek ortak konuta davet edilen eş, başka bir şehirde ya da aynı şehirde uzak bir mesafede bulunuyor ise yol giderine ilişkin paranın kendisine konutta teslim kayıtlı olarak gönderildiğinin de ihtarda belirtilmesi gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan şekli unsurları içeren ihtarın terk sebebine dayalı olarak açılacak boşanma davasında geçerli kabul edilebilmesi için;
1-) Haklı Bir Sebep Olmaksızın Ortak Konut Terk Edilmiş Olmalıdır
Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek amacı ile ortak konutu terk etmiş veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmemiş olmalıdır.
Eş, kendi iradesi dışındaki sebeplerle veya evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri yerine getirmeme amacı gütmeksizin ortak konutu fiilen terk zorunda kalmışsa, gönderilecek ihtar geçerli bir ihtar olarak kabul edilmez. Örneğin; bir eşin görevi gereği başka bir ülkeye gitmesi, askerlik görevini yapmak üzere evden ayrılması, cezaevinde cezasını çekiyor olması gibi.
2-) İhtarın Düzenlendiği Tarihte Ortak Konutun Terkinden İtibaren En Az Dört Ay Geçmiş Olmalıdır
Türk Medeni Kanunumuza göre; terk nedeniyle boşanma kararı verilebilmesi için terk tarihinden itibaren ayrılık, en az 6 ay sürmüş olmalıdır. Bu altı aylık süre iki bölümden meydana gelmektedir. En az 4 aylık ayrı yaşama süresi tamamlandıktan sonra gönderilen ihtarın tebliğ tarihinden itibaren kanunen verilen iki aylık süre içinde terk eden eş ortak konuta dönmezse boşanma davası açılabilecektir. Kanunda yazılı bu süreler hakim veya taraflarca değiştirilmesi mümkün olmayan hak düşürücü sürelerdir.
Kısaca anlatmak gerekirse, evden ayrıldıktan 4 ay sonra ilk ihtar çekilir, ihtar ulaştıktan sonra 2 ay daha süre verilir. Konutu terk eden eş 2 aylık sürede de eve dönmezse o zaman dava açılabilecektir.