Miras Paylaşım Sözleşmesi (Miras Taksim Sözleşmesi)
Miras paylaşım sözleşmesi, paylaşmanın mirasçılar için bağlayıcı hale gelmesini sağlayan hukuki bir işlemdir. Miras paylaşım sözleşmesi, Miras Taksim Sözleşmesi, Miras Paylaşma Sözleşmesi, Miras Taksim Anlaşması gibi terimlerle de ifade edilmektedir.
Miras taksim sözleşmesinin yapılmasıyla birlikte artık sözleşmenin konusunu oluşturan tereke unsurları bakımından paylaşmadan kaynaklı problemler ortadan kalkar. Yani mirasçıların mirası paylaşma sorunu miras paylaşım sözleşmesiyle birlikte ortadan kalkacaktır.
Miras paylaşma sözleşmesi terekede yer alan tüm unsurları kapsamak zorunda değildir mirasçılar, terekedeki bazı unsurların paylaşılması konusunda anlaşıp diğer unsurların paylaşılmasını erteleyebilirler. Böyle bir durumda, sözleşmede belirtilen unsurlar bakımından sözleşme hükümleri geçerli olacaktır. Sözleşmede belirtilmeyen unsurlar ise miras ortaklığına dahil olmaya devam eder.
Mirasın Açılmasından Önce Yapılan Paylaşma Sözleşmesi
Türk Medeni Kanunu 678. maddeye göre, mirasçıların kendi arasında veya üçüncü bir kişi ile yapacağı paylaşma sözleşmesi mirasbırakanın katılmadan veya izni olmaksızın yapılmışsa bu sözleşme geçersizdir. Böyle bir sözleşme gereğince yerine getirilmiş olan edimlerin geri verilmesi istenebilir.
Görüldüğü üzere Türk Medeni Kanunu, açılmamış miras hakkında yapılan sözleşmelerin geçerliliğini mirasbırakanın katılması veya izni şartına bağlamıştır.
Mirasın açılmasından önce yapılan paylaşma sözleşmesi, sağlararası bir hukuki işlemdir. Bu sözleşme borçlar hukuku alanında hüküm ve sonuç doğurur. Bu sözleşmenin Miras Hukuku bakımından tek sonucu, sözleşmenin ifa edilmesi mümkün olduğu takdirde paylaşmanın tamamlanmasını sağlamaktır.
Mirasın açılmasından önce yapılan paylaşma sözleşmesinde miras bırakan taraf değildir. Bu nedenle mirasbırakan herhangi bir borç altına girmez. Ancak sözleşme yapılırken mirasbırakanın bulunması gerekir.
Peki mirasbırakan sözleşmeye konu mallar üzerinde tasarruf yetkisine sahip midir? Sözleşmeye katılmış olan mirasbırakan sözleşmeye konu edilmiş mal ve hakları başkalarına devredebilir. Mirasçıların sözleşmeyi ileri sürerek bu devirlere engel olmaları mümkün değildir.
Mirasın Açılmasından Sonra Yapılan Paylaşma Sözleşmesi
Mirasın açılmasından sonra yapılan paylaşma sözleşmesini ikiye ayırmak gerekir. Bunlar "haricen taksim sözleşmesi" ve "yazılı paylaşma sözleşmesi" dir.
1-) Elden Paylaşma Sözleşmesi
Elden paylaşma yerine öğretide "aynen paylaşma", "haricen taksim" ya da "fiili taksim" terimleri de kullanılmaktadır. Yargıtay kararlarında ise özellikle taşınmazların yazılı paylaşma sözleşmesi dışında paylaşılmasını ifade etmek üzere "haricen taksim" ve "fiili taksim" ifadelerine sıklıkla yer verilmektedir.
TMK 676/1 de ifade edilen elden paylaşma sözleşmesi mirasçılar açısından bağlayıcıdır. Yani bu sözleşme yapıldıktan sonra mirasçılar vazgeçemezler.
Elden paylaşma sözleşmesinde terekede bulunan taşınır bir mal mirasçılardan birine verilmesi kararlaştırılmış ise, o malın zilyetliğinin o mirasçıya devredilmesi gerekmektedir. Tapuya kayıtlı taşınmazların elden paylaşma sözleşmesine konu olup olamayacağı tartışmalıdır. Tapuya kayıtlı olmayan taşınmazların ise elden paylaşma sözleşmesi ile paylaşılabilir.
Mirasçılar bir tane elden paylaşma sözleşmesi yapabileceği gibi birden fazla sözleşme de yapabilecektir.
2-) Yazılı Paylaşma Sözleşmesi
Mirasçılar arasında, terekedeki unsurların hak sahibine geçirilmesi taahhüdünü içeren sözleşmeye "yazılı paylaşma sözleşmesi" denir. TMK 676/1 maddesine göre yazılı paylaşma sözleşmesi mirasçılar açısından bağlayıcıdır. Yazılı paylaşma sözleşmesi elden paylaşma sözleşmesine göre daha güvenli bir yol olarak kabul edilir. Özellikle tapuya kayıtlı taşınmazlarda yazılı paylaşma sözleşmesi daha garantili bir yoldur
Mirasçılar birden fazla yazılı paylaşma sözleşmesi yapabilir.
Miras Paylaşım Sözleşmesi Şekil Şartı
Miras paylaşma sözleşmesinin en önemli şekil şartı sözleşmenin yazılı olmasıdır. Yazılı olmayan miras paylaşma sözleşmesi geçerli değildir.
Sözleşme sadece mirasçılar arasında düzenlenecekse noterde yapılması zorunlu değildir. Mirasçılar kendi aralarında yazılı olarak miras paylaşma sözleşmesi yapabilir. Ancak Bir mirasçının üçüncü kişiyle yapacağı böyle bir sözleşmenin geçerliliği, noterlikçe düzenlenmesine bağlıdır. Sözleşme bu kişiye paylaşmaya katılma yetkisi vermez, sadece paylaşma sonunda mirasçıya özgülenen payın kendisine verilmesini isteme hakkını sağlar.
Miras Paylaşım Sözleşmesinin Geçerliliği
Türk Borçlar Kanunundaki sözleşmelerin geçerliliği için aranan şartlar paylaşma sözleşmesi bakımından da aranmalıdır.
Miras Paylaşım Sözleşmesinin Geçerlilik Koşulları
1-) Ehliyet
Miras paylaşma sözleşmesinin geçerli olabilmesinin ilk şartlarından biri sözleşmeye katılan bütün mirasçıların hukuki işlem ehliyetine sahip olması gerekmektedir. Mirasçılardan biri bile tam ehliyetsiz olduğu halde sözleşmeye katılmışsa bu sözleşme kesin hükümsüz olur. Çünkü tam ehliyetsizlerin hukuki işlem ehliyeti bulunmamaktadır. Sözleşmeye katılan tam ehliyetsiz mirasçının yasal temsilcisi sonradan paylaşma sözleşmesine onay vermiş olsa bile bu durum sözleşmeyi geçerli hale getirmez.
2-) Şekil
Mirasın açılmasından önce yapılan paylaşma sözleşmelerinde en önemli şekil şartlarından biri mirasbırakanın sözleşmeye katılması veya izni durumudur. TMK 678. madde hükmüne göre bu sözleşmelerin mirasbırakanın katılması veya izni bulunmadığı takdirde geçersiz olacağı açıkça belirtilmiştir.
Elden paylaşma sözleşmesi kural olarak herhangi bir şekle bağlı değildir. Elden paylaşma sözleşmesi kural olarak herhangi bir şekle bağlı değildir. Örnek vermek gerekirse; terekede bulunan 5 kilo altının eşit oranda paylaşılması konusunda sözlü olarak anlaşan mirasçılar, söz konusu arabaları fiilen aldıkları takdirde aralarında elden paylaşma sözleşmesi kurulmuş olacaktır.
TMK 676/3 hükmüne göre, paylaşma sözleşmesinin geçerliliğinin yazılı şekilde yapılmasına bağlı olduğu belirtilmiştir. Yapılacak olan bu sözleşmede tarihin belirtilmesi zorunlu değildir. Ancak sonradan ortaya çıkabilecek anlaşmazlıklar bakımından sözleşmeye tarih konulması yararlı olacaktır.
3-) İrade Sakatlığının Bulunmaması
Miras paylaşım geçerli olarak kurulabilmesi için tarafların iradelerinin sakat olmaması gerekir. Yanılma, aldatma ve korkutma gibi irade sakatlığının bulunması halinde sözleşmenin iptali talep edilebilecektir.
4-) Aşırı Yararlanmanın Bulunmaması
Mirasçılardan birinin zor durumda kalması, düşüncesizliği ya da deneyimsizliği yüzünden miras paylaşım sözleşmesinde diğer mirasçılara göre kendisine çok daha az pay düşmesi halinde ortada aşırı yararlanma durumu vardır. Ancak bunların dışında fazla pay alan mirasçı veya mirasçıların diğerini sömürme kastı ile hareket etmesi de gerekmektedir.
Aşırı yararlanma durumunda sözleşmenin iptali istenebilecektir.
5-) Sözleşmenin Muvazaalı Olması
Mirasçıların 3. kişileri aldatmak amacıyla paylaşma sözleşmesi yapması halinde mirasçıların alacaklıları tasarrufun iptali davası açarak paylaşma sözleşmesinin geçersizliğini ileri sürebilir. Muvazaa ile ilgili detaylı bilgi için Muris Muvazaası adlı makalemize bakabilirsiniz.
Miras Paylaşım Sözleşmesi İptali
Mirasçılar, paylaşma sözleşmesinin geçersizliğinin tespitine yönelik dava açabilirler. Şekle aykırılıktan dolayı sözleşmenin kesin hükümsüz olduğunun tespiti istenebileceği gibi, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti istenerek sözleşme iptal edilebilecektir.
Miras paylaşma Sözleşmesi'nin iptali için açılacak olan davada görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise mirasbırakanın son yerleşim yeri mahkemesidir. Sözleşmede terekede konu olan taşınmazların bulunması halinde ise paylaşma sözleşmesinin ifa durumuna göre yetkili mahkeme değişebilecektir.