Kazanç kaybı, hasar gören ticari aracın onarım süresi boyunca kullanılamamasından dolayı ortaya çıkan gelir (kazanç) kaybıdır.
Ticari araçlar; taksi, otobüs, minibüs, servis gibi araçlardan oluşur. Özel tur aracı, kiralık verilen araçlar da birer ticari araçtır.
Kazanç Kaybını Kimden İsteyebiliriz ?
Kazanç kaybı sigorta poliçeleri kapsamına dahil değildir. Bazı sigorta şirketleri ek prim ödemek şartıyla kazanç kaybını teminat altına alabiliyor. Ticari aracınızın onarım süresi boyunca kullanılamamasından dolayı oluşan kazanç kaybınızı sigorta şirketinden değil, kusurlu olan karşı tarafın araç sahibi veya araç sürücüsünden isteyebilirsiniz.
Kazanç Kaybı Davası
Ticari aracınızın kazanç kaybı nedeniyle dava açabilirsiniz. Ancak ülkemizdeki hukuk sistemi dikkate alındığında yargılamalar uzun sürmektedir. Dava yoluna gidilmeden önce karşı tarafla sulh yoluna gidilebilir. Eğer sulh mümkün değilse o zaman kusurlu tarafa karşı dava açılabilecektir. Ancak unutulmamalıdır ki; söz konusu dava bir ticari dava olduğu için dava yoluna gidilmeden önce arabuluculuğa başvurulması gerekmektedir.
Yukarıda belirttiğimiz gibi kazanç kaybı sigorta şirketinden istenilmemektedir. Araç sürücüsü ve araç sahibine karşı dava açılacaktır. Bu nedenle bu davada görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Kazanç Kaybı Zamanaşımı
Kazanç kaybı tazminatı davalarında zaman aşımı süresi 2 yıldır. Son iki yıl içinde yaşanan kaza nedeniyle mağdur taraf ticari gelir kaybı talebinde bulunabilecektir.
Kazanç Kaybı Hesaplama
Yargıtay kararlarına baktığımız zaman kazanç kaybının hesaplanması konusu önemlidir. Yargıtay, bu hesaplamanın dikkatlice yapılmasını, gerekirse uzman bir bilirkişi heyetine (heyet içinde mali müşavir olmalı) hesaplatılması gerektiği yönünde kararlar vermiştir.
Gelir kaybına uğrayan taraf mağduriyetini belgelerle ispat etmelidir. Eğer ispat edemiyor ise işte o zaman Borçlar Kanunu 50. madde devreye girmektedir:
Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
Gelir kaybı şeklinde karşı taraf sürücü ya da araç sahibinden istenilen talepler, zorunlu giderler çıkarılarak belirlenmelidir. Aksi halde bunlara dikkat edilmeden ödenecek tazminatlar sebepsiz zenginleşmeye neden olacaktır.