Kategori: Bilişim Kategori

Gizli Çekilen Cinsel İçerikli Görüntülerin İfşası

İnternet kullanımının gelişmesi ve yayılmasıyla birlikte cinsel suçların işleniş şekilleri de değişmiştir. Çocukların cinsel istismarı, müstehcenlik, cinsel şantaj gibi suçlar internetle birlikte daha fazla işlenmeye başlandı.

Rıza dışı çekilen cinsel ve özel görüntülerin özel hayatın gizliliğini ihlal suçu ile ilgisi bulunmaktadır. Örneğin, kız arkadaşıyla veya eşiyle birlikte iken mahrem olan fotoğrafları veya videoları sosyal medya üzerinden yayınlanan kişinin özel hayatının gizliliği ihlal ediliyor demektir.

Gizli Fotoğraf Çekmenin Cezası 

Gizli fotoğraf çekmenin cezası var mı? Birinin gizlice fotoğrafını çekmek suç mu? Başkasının rızası olmadan gizli fotoğraf çekmenin cezası TCK m. 134’teki Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturur. Kamusal alanda yani sokakta yapılan bir çekim, eğer haber amaçlı değilse ve üstün kamu yararı içermiyorsa, bu durumda gene kişinin izni gerekmektedir.

Çekilen fotoğraf cinsel içerikliyse ve kişinin izni yoksa yine suç oluşacaktır. Bu fotoğrafın sosyal medyada kullanılması halinde ise TCK m. 134/2’ye göre fail ceza alacaktır.

Sık karşılaştığımız durumlardan bir tanesi de eski sevgililerin birbirlerinin çıplak (özel) fotoğraflarını çekmesi durumudur. Eski sevgili olan kişiler bazen çıplak fotoğraflarını birbirine sosyal medya üzerinden atarken bazen de yan yana iken birbirlerini çekerler veya biri gizlice diğer kişinin çıplak fotoğrafını çeker.

Eğer rıza sonucu çıplak fotoğrafı çekmişse kişi bu suç sayılmaz. Ancak bu fotoğrafın kişinin rızası dışında internet ortamında yayılması halinde Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu oluşacaktır. Ayrıca eğer kişi sonradan bu fotoğrafın silinmesini isterse, bu fotoğrafı bulunduran kişi söz konusu özel fotoğrafı silmek zorundadır.

Gizli Video Çekmek Suç Mu?

Gizli video çekmek suçtur. Özellikle başkasına ait cinsel içerikli video çekme suçlarıyla sık sık karşılaşmaktayız. Bu videoları cinsel şantaj için de çekenler vardır. Elde ettiği video ile mağdura şantaj yaparak maddi bir menfaat veya cinsel taciz için kullanabilir. Söz konusu video, eski sevgililerin cinsel birliktelik sırasında çekilmesiyle veya görüntülü konuşma programları üzerinden kayda alınarak elde edilebilir. Gizli video çekmek TCK’nın 134. maddesinin 1. fıkrasındaki özel hayatın gizliliğini ihlal suçu oluşturur.

Kişinin mahremi niteliğindeki çıplak görüntülerinin, bilgisi dışında internet ortamında veya sosyal ağlarda yayımlanması halinde ise fail TCK’nın 134’üncü maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan cezalandırılır.

Gizli Video Çekimi Cezası

Gizli video çekme cezası nedir? Kişilerin özel hayatının gizliliğini gizli video ile ihlal eden kimse, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu videonun sosyal medyada ifşa edilmesi halinde kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası alacaktır.

Cinsel İçerikli Mesaj Göndermek Suç Mu?

Cinsel içerikli mesaj cezası nedir? Cinsel içerikli mesajlaşma suç mu?

Rızası olmadan bir kimseye cinsel amaçlı olarak mesaj atan kişi hakkında, mağdurun şikayeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adlî para cezasına fiilin çocuğa karşı işlenmesi hâlinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Sosyal Medya Hesabının Çalınması

Sosyal Medya Hesabım Çalındı Ne Yapmalıyım?

Günümüzde gelişen teknoloji ile beraber artan sosyal medya kullanımı hesap şifrelerinin ele geçirilmesi, hacklenmesi gibi birçok sorunu da beraberinde getirmektedir. Facebook hesabım çalındı ne yapmalıyım? İnstagram hesabım çalındı ne yapmalıyım? Bu yazdığımız yazıda ne yapmanız gerektiği detaylıca açıklanmıştır.

Sosyal Medya Hesabım Çalındı Nereye Şikayet Edebilirim?

İnstagram hesabım çalındı nereye şikayet edebilirim? Facebook hesabım çalındı nereye şikayet edebilirim? Sosyal medya hesabınızın çalınması durumunda şikayeti yetkili makamlara yapmanız gerekir. Yetkili makamlar Cumhuriyet Başsavcılığı ve kolluk kuvvetleridir. Eğer şikayetinizi kolluğa yaparsanız bu durum derhal savcılığa bildirilmelidir.

Sosyal Medya Hesabı Çalınması Suç Duyurusu

Yukarıda anlattığımız gibi sosyal medya hesabınızın ele geçirilmesi durumunda suç duyurusunu cumhuriyet başsavcılığına veya kolluk kuvvetlerine yapabilirsiniz. Kolluk kuvvetlerine suç duyurusunda bulunduğunuz zaman bu durum derhal savcılığa bildirilecektir.

Sosyal Medya Hesabının Çalınması Hangi Suça Girer?

Sosyal medya hesabının çalınması durumunda Türk Ceza Kanunu’ndaki 243. maddedeki “Bilişim Sistemine Girme” suçu oluşacaktır. Çalınan hesapla yapılacak işlemlere göre başka suçlar da oluşabilecektir.

İnstagram Hesabının Çalınması Suçu

İnstagramın çalınması hangi suç olur? İnstagram hesabının çalınması durumunda TCK 243. maddesindeki “Bilişim Sistemine Girme” suçu oluşur. Hesabın çalındıktan sonra başka bir işlem yapılması durumunda da başka suçlar oluşabilir.

Sosyal Medya Hesabı Çalma Cezası

Sosyal medya hesabı çalmanın cezası ne kadardır?  5237 sayılı TCK Madde 243 Bilişim sistemine girme suçunu ele alan maddeye göre ceza verilecektir.

TCK Madde 243 – (1) Bir bilişim sisteminin bir kısmına ya da tamamına hukuka aykırı olarak giren, şifre değişimi yaparak orada kalmaya devam eden kimseye bir yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası verilir.

(2) Yukarıdaki fıkrada tanımlanan eylemlerin bedeli karşılığı yararlanılabilen sistemler hakkında işlenmesi durumunda, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir.

(3) Bu eylemler nedeniyle sistemin içerdiği veriler yok olur veya değişirse, altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına çarptırılır.

(4) Bir bilişim sisteminin kendi içinde veya bilişim sistemleri arasında gerçekleşen veri transferlerini, sisteme girmeksizin teknik araçlarla hukuka aykırı olarak izleyen kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Sosyal medya hesabının çalınmasından sonra o hesapla işlem yapılması durumunda da TCK 244. maddedeki Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçu oluşur.

TCK Madde 244 – (1)’de Bir bilişim sisteminin çalışmasını engelleyen veya bozan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Bir bilişim sistemindeki verileri bozan, yok eden, değiştiren veya erişilmez kılan, sisteme veri yerleştiren, var olan verileri başka bir yere gönderen kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Bu fiillerin bir banka veya kredi kurumuna ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait bilişim sistemi üzerinde işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(4) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan fiillerin işlenmesi suretiyle kişinin kendisinin veya başkasının yararına haksız bir çıkar sağlamasının başka bir suç oluşturmaması halinde, iki yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına çarptırılır.

Bilişim Sistemlerinin Kullanılması Suretiyle Hırsızlık

Nitelikli Hırsızlık Suçunu Bilişim Sistemleri Kullanarak İşlemek

Bilişim; “insanoğlunun teknik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki iletişiminde kullandığı ve bilimin dayanağı olan bilginin özellikle elektronik makineler aracılığıyla düzenli ve akla uygun bir biçimde işlenmesi bilimi, bilginin elektronik cihazlarda toplanması ve işlenmesi bilimi” olarak tanımlanmaktadır.

Yerleşmiş yargısal kararlar ve öğretideki baskın görüşlere göre de, bilişim sisteminin, verileri toplanıp yerleştirdikten sonra otomatik işleme tabi tutma imkânı veren manyetik sistemler olduğu kabul edilmiştir.

Bilişim sistemlerinin kullanılmasından maksat, bilgileri otomatik olarak işleme tâbi tutan manyetik sistemler üzerinden hırsızlığın gerçekleştirilmesidir.

Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçlarında fail, para, hisse senedi, altın vb. gibi ekonomik değer ifade eden taşınır mallarla fiziki temasta bulunmaksızın, bilişim sisteminde bu malları temsil eden ve bir başka yere aktarılması mümkün olan verileri yer değiştirerek, hakimiyet alanına almak suretiyle eylemini gerçekleştirmektedir

Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık eylemlerinde de hırsızlık suçunun tüm unsurlarının gerçekleşmesi gerekir. Bu anlamda zilyedin rızasının bulunmaması ve malın yarar sağlamak amacıyla alınması unsurlarının yanında, taşınır malın bulunduğu yerden alınması unsurunun da gerçekleşmesi gerekir. Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle işlenen hırsızlık suçlarında alma eylemi, zilyedin tasarrufu altında bulunan taşınır malın bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle failin veya üçüncü bir kişinin zilyetliğine geçirilmesi suretiyle gerçekleşmiş olacaktır.

Bilişim Sistemlerinin Kullanılması Suretiyle Hırsızlık Suçunun Cezası

Türk Ceza Kanunun 142/2-e maddesinde ise hırsızlık suçunun nitelikli hali olan Bilişim Sistemlerinin Kullanılması Suretiyle Hırsızlık suçunun cezası düzenlenmiştir.

TCK 142/2-e ->  Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçu işlenmesi halinde üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Bilişim Sistemlerinin Kullanılması Suretiyle Hırsızlık Örnek

Bir kimsenin banka hesabına internet bankacılığı aracılığıyla girilip hesapta bulunan paranın transfer edilmesi örnek olarak verilebilir.

Bilişim Sistemlerinin Kullanılması Suretiyle Hırsızlık Suçlarında Yetkili Yer 

Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle yarar sağlama suçlarında soruşturma yapmaya yetkili Cumhuriyet Başsavcılığının, harcama işleminin yapıldığı veya menfaatin temin edildiği yer Cumhuriyet Başsavcılığıdır. Örneğin; hesabınızdan başka bir hesaba para aktarıldıysa ve bu para ilk nerede çekildiyse orası soruşturma yapmaya yetkili olacaktır.

Bilişim Sistemlerinin Kullanılması Suretiyle Hırsızlık Savunma Dilekçesi

Savunma dilekçesinin yazılması sanıldığı kadar kolay bir durum değildir. Hukuki bilgisi yeterli düzeyde olmayan birinin savunma dilekçesi yazması son derece risklidir. Bu nedenle alanında uzman bir avukattan hukuki destek alarak savunma dilekçesi yazmanızı önermekteyiz. Dilekçe için tarafımızla iletişime geçebilirsiniz.

eskort

Eskort Dolandırıcılığı

Son zamanlarda oldukça artan eskort dolandırıcılığı, sosyal medya hesaplarından ya da açtıkları internet siteleri üzerinden eskort ilanları veren kadınların kendilerini arayanlara “ön buluşma”, “teminat” gibi bahanelerle ATM’lerden banka hesaplarına para göndermelerini isteyerek başlamaktadır. İstedikleri para gönderilmediği takdirde karşı tarafa icraya verildiğini söyleyerek şantaj ile para talep etmeye devam edilen bu dolandırıcılık türü son günlerde sık sık karşımıza çıkmaktadır. Ülkenin farklı yerlerinden eskort pazarlığı altında insanlar dolandırılmaya devam etmekte ve bununla ilgili birçok operasyon düzenlenmektedir.

Kişilerin bilgilerini yayacaklarını iddia ederek para talep eden bu kişiler hem şantaj suçunu hem de nitelikli dolandırıcılık suçunu işlemiş olurlar. Bilgilerinin çevrelerine yayılmasından korkan şantaj yapılan bu insanlar çözümü karşı tarafın istediğini yapmakla bulsa da eskort dolandırıcılığı yapan bu kişilerin şikayet edilmesi gerekmektedir.

Eskortu Aramak Suç Mu?

İnternet sitesine girerek eskort ilanlarına baktınız. Eskort ilanlarında bulunan bir tane numarayı aradınız diyelim. Peki yapılan bu aramayla suç işlenmiş olur mu? Hayır suç oluşmaz. İnternet sitesinde bulunan çoğu eskort numarası dolandırıcılara aittir. Bu nedenle dikkat etmeniz gerekmektedir.

Eskorta Mesaj Atmak Suç Mu?

İnternet sitesinde veya sosyal medyada bulduğunuz bir eskort numarasına mesaj atmanız herhangi bir suç oluşturmaz.

Eskortla İlişkiye Girmek İçin Yatırılan Para Dolandırıcılık Yargıtay Kararı

11. Ceza Dairesi         2021/33673 E.  ,  2021/7095 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık

Sanık …’in yokluğunda verilen hükme ilişkin gerekçeli kararın, yakalama ile alınan sorgusunda bildirdiği adresine tebliğ edilemeden iadesi üzerine, aynı adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, ancak bu adrese daha önceden usulüne uygun herhangi bir tebligat yapılmadığından sanığın hükmü öğrenme ile yasal süresi içinde sanık müdafisinin temyiz ettiğinin kabulü ile 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 311. maddesi hükmüne göre, eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde, inceleme mercii Yargıtay’ın ilgili dairesi olduğundan, hukuki dayanaktan yoksun olan Mahkemenin “sanık müdafisinin temyiz talebinin reddine” ilişkin ek kararın kaldırılarak, sanığın yokluğunda verilen 02.06.2016 tarihli ilk mahkumiyet hükmünün Tebligat Kanun’un 35. maddesine göre tebliğ işleminin usulüne uygun bulunmaması nedeniyle “eski hale getirme ve temyiz talebi” yerinde görülmekle, yapılan incelemede;
Katılanın, İnternette … isimli sitede gördüğü reklam üzerine burada verilen cep telefonunu aradığı, telefonda görüştüğü kadın ile kendisine cinsel ilişkiye girme karşılığında kadın temin etme konusunda anlaştıkları, telefondaki kadının katılana …’a ait bankamatiğe gidip sanık …’ın T.C. Kimlik numarasına kartsız işlemden 250 TL para yatırmasını istediği, katılanın bu parayı yatırdıktan sonra, bu defa da 200 TL parayı da aidat parası olarak yatırmasını söylediği, katılanın bu parayı da yatırdığı, sonra telefondaki kadın ile görüştüğünde telefondaki şahsın kendisine gönderilecek kadının can güvenliği için 600 TL ve yemek ve şoför parası için toplam 700 TL para istediği, katılanın 700 TL yi de aynı hesaba yatırdığı, kadının bu aşamadan sonra katılana başka bir cep telefonu numarası verdiği ve buradan … isimli kişi ile görüşmesini istediği, katılan bu numara ile görüştüğünde, telefondaki kadının 200 TL daha bahşiş yatırması gerektiğini söylediği, katılanın, artık parası kalmadığını ve parayı yatıramayacağını söylemesi üzerine telefondaki kadının kendisine 600 TL lik depozitosunun yanacağını ve kendisinin de gelmeyeceğini söyleyince katılanın dolandırıldığını anladığı, söz konusu sitenin “…” isimli internet sitesinin olduğunun anlaşıldığı, katılanın şikayeti sonrası yapılan araştırma neticesinde 18.03.2015 tarihli kolluk tutanağına göre; olayı gerçekleştiren şahısların sanıklar … ve … olduğunun anlaşıldığı, her iki sanığın kullandıkları telefonların aynı olduğunun tespit edildiği, yapılan araştırmada sanık .. ‘ ın … Bankasında kayıtlı hesabına 01.12.2014- 20.01.2015 tarihleri arasında 384 değişik ismin değişik miktarlarda para yatırdığı ve yatan paraların ise … ilinde değişik ATM cihazlarından değişik tarih ve miktarlarda çekildiği, sanık …’ ın T.C. Numarasına bağlı … hesabına 01.12.2014-20.01.2015 tarihleri arasında 300 değişik ismin değişik tarih ve miktarlarda para yatırdığı ve bu yatan paraların değişik tarihlerde Denizli ilinden çekildiğinin anlaşıldığı, bu suretle sanıkların üzerilerine atılı bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia ve kabul olunan olayda;
A-)Sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyizin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafisinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
1) Katılanın, telefonda görüştüğü kadının kandırması sonucu farklı zamanlarda birden fazla kez para yatırdığı anlaşıldığından, sanığın 5237 sayılı TCK’nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun’un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek haksız menfaat temin etmiş olması karşısında, sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi,
2) Katılanın olay nedeniyle toplam zararının 1.150 TL olduğu olayda, temel cezanın belirlenmesi sırasında alt sınırdan uzaklaşma gerekçelerinin somut olaya uygun ve denetime olanak verecek biçimde gösterilmemesi suretiyle yasa metninin tekrarı ile yetinilerek cezanın teşdiden uygulanması; ayrıca TCK’nin 52/2. maddesi gereğince bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarının, kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak en az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olarak takdir edileceğinden, işsiz olduğunu ve gelirinin olmadığını söyleyen sanık hakkında gerekçe gösterilmeden adli para cezasının 40 TL üzerinden takdir edilmesi,
B-)Sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyizin incelenmesinde;
1)Sanık …’ın, çalıştığı … yerine gelip kozmetik malzemeleri satan … isimli kişinin kendisine erkeklerle telefonla konuşarak telekızlık yaptığını ve çok para kazandığını söylediğinden ve kendisinin de paraya ihtiyacı olduğundan telefonla erkeklerle konuşmayı kabul ettiğini ve kendisine bir hat takılı telefon verdiğini, eskort sitesine kayıt ettirdiğini, 10-15 gün bu şekilde erkeklerle konuştuğunu, daha sonra ise bıraktığını diğer sanığı ve müştekiyi tanımadığını savunduğu, sanık …’ın da sanık …’ı tanımadığını söylediği, 18.03.2015 tarihli kolluk tutanağında “Ekip projesinden yapılan araştırmalarda, şüphelilerin kullandıkları telefonların aynı olduğunun anlaşılması üzerine” ifadesinin geçtiği, ancak aynı telefonları kullandıklarının nasıl tespit edildiğinin anlaşılamadığı, suça konu paranın sanık …’ın …’taki hesabına geldiği, sanık …’ın ise … Bankasında hesabının olduğu anlaşıldığından, söz konusu 18.03.2015 tarihli tutanakta adı geçen memurların ifadelerinin alınarak, gerektiğinde bu hususun teknik olarak tespitinin yapılarak sonucuna göre tüm delillerle birlikte sanık …’ın hukuki durumunun tespiti gerekirken mahkumiyet hükmü kurulması,
2)Kabule göre de,
a) Katılanın, telefonda görüştüğü kadının kandırması sonucu farklı zamanlarda birden fazla kez para yatırdığı anlaşıldığından, sanığın 5237 sayılı TCK’nin 43/1. maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun’un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek haksız menfaat temin etmiş olması karşısında, sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi,
b) Katılanın zararının 1.150 TL olduğu olayda, temel cezanın belirlenmesi sırasında alt sınırdan uzaklaşma gerekçelerinin somut olaya uygun ve denetime olanak verecek biçimde gösterilmemesi suretiyle yasa metninin tekrarı ile yetinilerek cezanın teşdiden uygulanması ve TCK’nın 52/2. maddesi gereğince bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarının, kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak en az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olarak takdir edileceğinden, ev hanımı olduğunu ve gelirinin olmadığını söyleyen sanık hakkında gerekçe gösterilmeden adli para cezasının 40 TL üzerinden takdir edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından aynı Kanun’un 326/son. maddesi uyarınca kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 22.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

erişim engelleme

ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ NEDENİYLE İÇERİĞE ERİŞİMİN ENGELLENMESİ

Günümüzde kullanımı oldukça yaygın olan internet ile bilgilere erişim gücü oldukça artmıştır. İnternet ortamında kolaylıkla edinilen bu bilgiler kimi zaman özel hayatın ihlaline yol açabilmektedir. Kişilerin özel hayatlarının ihlali internet ortamında yayılan fotoğraf, video, bilgi veya belge ifşaları ile olmaktadır.

Size ait olan özel fotoğraf, video, bilgi veya belgelerin internet ortamında yayılması halinde bu sayfalara erişim engellemesi talebinde bulunabilirsiniz.

Özel Hayatın Gizliliği Nedeniyle Erişimin Engellenmesi

Türk hukuk sistemi özel hayatın gizliliğinin ihlalini engellemek amacıyla 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında kanunundaki 9/A maddesinde bu hususu düzenlemiştir. Bu düzenlemeye göre internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiğini iddia eden kişiler, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu‘na (“BTK”) bizzat kendileri veya avukatları vasıtasıyla başvurarak özel hayatın gizliliğini ihlal eden içeriğe erişimin engellenmesi tedbirinin uygulanmasını isteyebilirler.

BTK’ ya yapılacak olan istekte ihlale sebep olan içeriğin detayları, ihlalin ne şekilde meydana geldiği ve başvuranın özel hayatının ihlal edildiği eksiksiz ve detaylı olarak açıklanmalıdır.

BTK ’ya yapılan eksiksiz başvurunun ardından, bu talep Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne (“Birlik”) gönderilir. Birlik, erişim sağlayıcıya kendisine gönderilen erişimin engellenmesi kararını gönderir gereği en geç 4 saat içinde erişim sağlayıcı tarafından yerine getirilir. Özel hayatın gizliliğinin ihlaline bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde doğrudan BTK Başkanı’nın emri üzerine erişimin engellenmesi BTK tarafından yapılır.

Özel hayatın gizliliğini ihlal sebebiyle erişimin engellenmesinin talep edilmesinde dikkat edilmesi gereken husus, erişimin engellenmesi talebinin talepte bulunulan saatten itibaren yirmi dört saat içinde sulh ceza hakiminin kararına sunulması gerektiğidir. BTK’ ya yapılan başvurudan sonra Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurulmazsa, erişimin engellenmesi tedbiri kendiliğinden kalkar. Sulh ceza hakimi, internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatın gizliliğinin ihlal edilip edilmediğini değerlendirerek vereceği kararını en geç kırk sekiz saat içinde açıklar ve doğrudan BTK’ ya gönderir.

BTK Başkanı tarafından gecikmesinde sakınca bulunan hallerde doğrudan verilen erişimin engellenmesi kararı, yirmi dört saat içinde sulh ceza hakiminin onayına sunulur. Hakim, kararını kırk sekiz saat içinde açıklar. İçeriğe erişimin engellenmesi kararına karşı BTK tarafından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir.

Özel Fotoğrafım İnternette Paylaşıldı Ne Yapabilirim?

Size ait özel fotoğranızın internette paylaşılması durumunda erişim engellemesi talebinde bulunabilirsiniz. Bu erişim engellemesinin uzman bilişim avukatından destek alarak yapmanızı önermekteyiz.

 

Sansür Yasası

Sansür Ne Demek?

Sansür kelimesinin sözlük anlamı kontrol altında tutmak, sınırlamak, gölgelemek ve kapatmaktır. Sansür, çeşitli kavramların çeşitli yollarla kontrol altına alınmasıdır diyebiliriz.

Sansür Yasası Nedir?

İnternet haber siteleri ve sosyal medyaya yeni yaptırımlar getiren ve basında “Sansür Yasası” olarak bilinen “Basın Kanunu teklifidir”. Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye devam etmektedir.

Sansür Yasası Maddeleri

Sansür yasası maddeleri nelerdir? TBMM Genel Kurulu’nda görüşmelerine başlanan, kamuoyunda “sansür yasası” olarak ifade edilen 40 maddelik teklif kabul edildi.

  • Birinci maddenin kabul edilmesi ile internet siteleri de internet haber siteleri ile basın kartına ilişkin hususlar 5187 sayılı Basın Kanunu’nun kapsamına alındı. Aynı zamanda radyo, televizyon ve kamu kurum ve kuruluşların yürüttükleri enformasyon hizmetlerinde çalışan kamu personelinin, basın kartı düzenlenmesi bakımından süreli yayın çalışanları gibi değerlendirileceği kabul edildi. Böylece gazetecilerin yanı sıra kamu personellerine de basın kartı dağıtılması yasal zemine oturtulmuş olacak.
  • Teklifin ikinci maddesiyle internet haber siteleri de süreli yayın kapsamına alınmış olacak. Öte yandan basın kartı, basın kartı verilecek medya mensupları ve enformasyon görevlileri, basın kartı düzenleyecek olan İletişim Başkanlığı ve basın kartı başvurularını değerlendirecek olan komisyon yeniden tanımlanmış oldu.

Hazırlanan teklifle beraber Basın Kanununun ikinci maddesine eklenen yenilikler şu şekilde:

  • Basın kartı: Bu Kanunda belirtilen kişilere, Başkanlıkça verilen kimlik kartını,
  • Başkan: İletişim Başkanını,
  • Başkanlık: İletişim Başkanlığını,
  • Komisyon: Basın Kartı Komisyonunu,
  • Medya mensubu: Radyo, televizyon ve süreli yayınların basın-yayın faaliyeti yürüten çalışanlarını,
  • Enformasyon görevlisi: Kamu kurum ve kuruluşlarının yürüttükleri Devlet enformasyon hizmetlerinde çalışan kamu personelini.

Sansür Yasası Geçti Mi?

Sansür yasası onaylandı mı? ‘Dezenformasyonla mücadele’ amacıyla hazırlanan kanun teklifi, Meclis’ten geçerek yasalaşmasının ardından 18.10.2022 itibariyle Resmi Gazete’de de yayımlandı. Yasada öne çıkan başlıklar şu şekilde:

  • Paylaşıma hapis cezası: Yasaya göre, sosyal medyada halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak. Failin, suçu gerçek kimliğini gizleyerek veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlemesi halinde söz konusu ceza yarı oranında artırılacak.
  • Savcılıkların bilgi toplama hakkı: Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) yer alan, halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçlarına konu internet içeriklerini oluşturan veya yayan faillere ulaşmak için gerekli olan bilgileri, soruşturma aşamasında cumhuriyet savcısı, kovuşturma aşamasında yargılamanın yürütüldüğü mahkemece talep edilmesi üzerine, ilgili sosyal ağ sağlayıcının Türkiye’deki temsilcisi, adli mercilere verecek. Bu bilgiler, talep eden cumhuriyet başsavcılığı veya mahkemeye verilmezse ilgili cumhuriyet savcısınca, yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde 90 oranında daraltılması talebiyle Ankara Sulh Ceza Hakimliğine başvurulabilecek.İnternet trafiği bant genişliğinin daraltılması kararı verilmesi halinde, bu karar erişim sağlayıcılara bildirilmek üzere BTK’ye gönderilecek. Kararın gereği, bildirimden itibaren derhal ve en geç 4 saat içinde erişim sağlayıcıları tarafından yerine getirilecek. Sosyal ağ sağlayıcının, yükümlülüklerini yerine getirmesi halinde yaptırımlar kaldırılacak ve BTK’ye bildirilecek.
  • Başlık etiketlerine kısıtlama: Sosyal ağ sağlayıcı, kanun kapsamındaki suçlara ilişkin içerikler ile başlık etiketlerinin yayınlanmamasına ilişkin kendi sistem, mekanizma ve algoritmasında BTK ile iş birliği halinde gerekli tedbirleri alacak, bu tedbirler raporunda bulunacak. Sosyal ağ sağlayıcıları, kurum tarafından istenen bilgileri kuruma vermekle yükümlü tutulacak.
  • Reklam ve bant yasağı: İdari tedbirler saklı kalmak kaydıyla, BTK Başkanı tarafından verilen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararının gereğinin yerine getirilmemesi halinde, Türkiye’de ikamet eden vergi mükellefi gerçek ve tüzel kişilerin, ilgili yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcıya 6 aya kadar reklam vermesinin yasaklanmasına BTK Başkanı tarafından karar verilebilecek. Bu kapsamda yeni sözleşme kurulamayacak ve buna ilişkin para transferi yapılamayacak. Reklam yasağı kararı Resmi Gazete’de yayımlanacak.

BTK Başkanı, reklam yasağı kararının yanı sıra içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi    kararının yerine getirilmesine kadar sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde 50 oranında daraltılması için sulh ceza hakimliğine başvurabilecek.

Hakim tarafından bu yönde verilen kararın ilgili sosyal ağ sağlayıcıya bildirilmesinden itibaren 30 gün içinde içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararının sosyal ağ sağlayıcı tarafından yerine getirilmemesi halinde, sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde 90 oranına kadar daraltılması için BTK Başkanı tarafından sulh ceza hakimliğine başvurulabilecek.

  • İnternet siteleri ve basın kartı düzenlemesi: Kanun’a göre, basın kartı sahibinin, kanunda belirtilen niteliklere sahip olmadığının veya bu nitelikleri sonradan kaybettiğinin anlaşılması halinde basın kartı, İletişim Başkanlığınca iptal edilecek.Basın kartı sahibinin, basın ahlak esaslarına aykırı davranışlarda bulunması halinde Basın Kartı Komisyonu kararıyla basın kartı iptal edilecek.

Basın kartı sahibinin gereken niteliklere sahip olmadığının veya bu nitelikleri sonradan kaybettiğinin anlaşılması nedeniyle İletişim Başkanlığınca basın kartının iptali halinde kartın iade edildiği tarihten itibaren 1 yıl geçmedikçe yeniden basın kartı verilmeyecek.

Belirtilen süreler, iptal edilen basın kartının iade edildiği tarihten itibaren işlemeye başlayacak.

Adli sicil kaydında basın kartı verilmesine engel bir suçtan mahkumiyeti bulunan kişilere, bu mahkumiyetler adli sicil kaydından silinmedikçe veya yasaklanmış hakların geri verilmesine karar verilmedikçe basın kartı düzenlenmeyecek.

İletişim Başkanlığınca düzenlenecek basın kartlarının şekli, medya kuruluşlarında aranacak şartlar, kontenjanlar, Basın Kartı Komisyonunun belirlenmesi, çalışma ve karar alma usulleri, başvuru türleri ile başvuruda istenilecek belgeler İletişim Başkanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenecek.

Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce faaliyet gösteren internet haber siteleri, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde yükümlülüklerini yerine getirmek zorunda olacak.

Düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce usulünce verilmiş olan basın kartları, gerekli şartları taşımaları kaydıyla geçerliliğini korumaya devam edecek.

  • İnternet haber sitelerinde yayımlanacak resmi ilan ve reklamlar: Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğü, her ayın sonunda resmi ilan ve reklam verilebilecek olan mevkuteler ile internet haber sitelerinin isimlerini ve vasıflarını ihtiva eden birer listeyi, kurumun internet siteleri üzerinden duyuracak.

İnternet haber sitelerinde yayımlanacak resmi ilan ve reklamların kapsam ve esasları da belirlenecek. Böylece internet haber sitelerinde resmi ilan ve reklamların Basın İlan Kurumu aracılığıyla yayımlanabilmesine imkan sağlanacak.

Basın İlan Kurumu aracılığıyla yayımlanan ilanların kopyalanması veya ticari faaliyete konu edilmesi durumlarına dair usul ve esasların tespit edilmesi için Genel Kurula yetki veriliyor, kamuya ait ilanlara vatandaşların tek merkezden kolayca ulaşabilmesi ve Basın İlan Kurumu İlan Portalı’na hukuki statü kazandırılıyor.

Buna göre, Resmi Gazete’de yayımlananlar hariç olmak üzere Kanun, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ve yönetmelikler uyarınca yayımlatılması mecburi olan resmi ilanlar ile daire ve teşekküller, kanun veya Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle kurulan sair müesseseler veya bunların iştiraklerinin internet haber sitelerinde yayımlatacakları ilan ve reklamlar ancak Basın İlan Kurumu aracılığı ile yayımlanacak.

Kurum aracılığıyla yayımlanan ilan ve reklamların, kopyalanması, yayımlanması, yayımlattırılması ve ticari faaliyete konu edilmesi Kurumun vereceği izne bağlı olacak.

Cumhurbaşkanlığına bağlı kurum ve kuruluşlar ile Bakanlıklar, bağlı, ilgili veya ilişkili kurum ve kuruluşlar, diğer kurum ve kuruluşların kendi internet sitesinde yayını zorunlu olan ilanlarının ayrıca Basın İlan Kurumu İlan Portalı’nda yayımlatılması zorunlu olacak. Bu ilanların Basın İlan Kurumu İlan Portalı’ndaki yayınından ücret alınmayacak.

İnternet haber sitelerinde resmi ilan ve reklam yayımlatılması görevi Basın İlan Kurumuna verildiğinden, gazete ve dergiler için uygulanan müeyyideler internet haber sitelerine de uygulanacak.

Müeyyide uygulanan gazete, dergi ve internet haber sitelerinin başvuracağı yargı mercisi konusunda tereddütlerin giderilmesi amacıyla başvurulacak mahkeme yeri, Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğünün bulunduğu yerdeki asliye hukuk hakimliği olarak değiştirilecek, 15 gün olan mahkemenin karar verme süresi kaldırılarak konuya ilişkin basit yargılama usulü getirilecek.

Yönetim Kurulu kararına karşı, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğünün bulunduğu yerdeki asliye hukuk hakimliğine itiraz edilebilecek.

Skype Üzerinden Şantaj Suçu

Şantaj Ne Demek?

Şantaj, herhangi bir maddi veya manevi çıkar sağlamak amacıyla bir kişiyi, kendisiyle ilgili lekeleyici, küçük düşürücü bir haberi yayma veya açığa çıkarma tehdidiyle korkutma durumudur.

Şantaj Suçu

Şantaj suçu, TCK’nın 107. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre;

Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.”

Şantaj suçu, birden fazla eylem ile işlenebilen bir suçtur. Özellikle günümüzde teknolojinin gelişmesi ile şantaj suçunun internet ortamında işlenmesi daha da artmıştır. Skype, Facebook, İnstagram, WhatsApp, Snapchat gibi sosyal medya ortamlarında şantaj suçları işlenebilmektedir. Şantajda, videoları, mesajların kayıtları, ses kayıtları gibi birçok belge araç olarak kullanılmaktadır.

Şantaj Suçunun Cezası

Şantaj Suçunun cezası, 1-3 yıl arası hapis cezası ve beşbin güne kadar adli para cezasıdır. 

Skype Üzerinden Şantaj Suçu

Skype programı, internet üzerinden müstehcen video şantajı suçunu işlemek için en sık kullanılanlardan biridir. Bu program sayesinde görüntülü ve sesli görüşmeler yapılabilmektedir. Ülkemizde de bu program kullanılarak çok sayıda güven kazanılarak elde edilen fotoğraf, video ve özel yazışmalarla ifşa tehdidine maruz kalan şantaj mağduru vardır.

Skype şantaj suçu, internette, mahrem görüntü şantajı tuzağına düşürülen kişilerin, üzerinden müstehcen görüntülerinin kaydedilerek yapılmaktadır. Zira bu tür suçlarda, tuzağa düşürme yöntemi görüntülü sohbettir.

Skype şantajcıları, şantaj mağdurlarının özel görüntülerini başkalarına göndermekle veya internette yayınlamakla tehdit eder ve mağdurların istediğini yapmasını isterler.

Skype üzerinden yapılan şantajlarda özellikle Western Union üzerinden para talep edilmektedir. Şantaj suçları işleyenler, ifşa olmamak için şantaj parasını banka hesapları üzerinden değil, bu alternatif transfer sistemleri üzerinden toplarlar. Bu suçu işleyenlere para gönderilmesi halinde, birkaç gün içinde tekrar para istenecektir. Dolayısıyla bu suçlarda para göndermek kesinlikle bir çözüm değildir.

Bu tür görüntülü görüşme kaydı ile işlenen suçlar esasen ağırlıklı olarak yurt dışından şantaj şeklinde işlenmektedir. Şunu belirtmek gerekir ki; mağdurun yabancı bir ülkeye para göndermesi şantajcısının mutlaka yabancı bir ülkede olduğu anlamına gelmez.

Skype Şantajdan Nasıl Kurtulurum?

  • Şantaj suçunu işleyen kişinin, suça konu olan görsel, video ve benzeri materyali internet üzerinden yayınlaması durumunda, bu içeriğin kaldırılması için acilen yasal başvuru yapılmalıdır. Kaldırılması istenilen içerik, aynı zamanda ceza davasına da konu teşkil edeceğinden bilişim suç ve cezalarında tecrübesi bulunan bir avukattan yasal danışmanlık talep edilmelidir.
  • Şantaja boyun eğilmesi ve şantajcının isteklerinin yerine getirilmesi şantaj eylemlerini asla sona erdirmeyecektir.
  • Telefon numarası değiştirmek, şantajcının talep ettiği menfaati size iletememesine sebep olacağından, şantaja konu video veya görselin paylaşılması ve sizin bundan haberinizin dahi olmaması sonucunu doğurabilir.
  • Şantaj konusunda uzman bir avukatla iletişime geçerek mümkün olan en kısa sürede tüm delilleri toplamak gerekir. Zira internet ve sosyal medyada işlenen şantaj suçları, uzmanlık deneyimi gerektirir.
  • Şantajcıya para göndermek asla çözüm sağlamaz. Bu kişiler organize olarak çalıştığı için, kişilerden verileri ve özelleri ile para talep ederler ve para gönderirseniz, daha fazla paylaşacaklardır.
  • Adres ve iletişim bilgileri gibi çevrimiçi olarak sizinle ilgili çok az bilgiyi paylaştığınızdan emin olun. Sosyal medya profillerinizi gözden geçirin ve size karşı kullanılabilecek her şeyi kaldırın. Çevrimiçi hesaplarınızda güçlü bir güvenliğe sahip olduğunuzdan emin olun.
  • Şantaj failleri; WhatsApp, Messenger ve Skype gibi görüntülü konuşma programları ile mağdurun özel görüntüsünü habersiz şekilde kaydetmekte ardından da bu görüntüyü şantaj aracı olarak kullanmaktadırlar.
  • WhatsApp ve benzeri iletişim programlarıyla yapılan görüntülü veya sesli görüşmelerin, gönderilen görüntülerin kayıt altına alınabileceğini unutulmamalıdır. İnternet ortamında tanıştığınız kişilerle özellikle özel bilgiler paylaşılması oldukça sakıncalıdır.
  • İnternet ortamında yapılan sohbetlerde kişisel bilgiler, resimler ve videolar kişinin aleyhine kullanılmaması için paylaşılmamalıdır.
  • Sosyal medya hesapları üzerinden tanışılan kişilere karşı dikkat edilmelidir. İnternet ortamında tanışılan kişilerle olan telefon konuşmalarının ve görüntülü sohbetlerin kayıt altına alınabileceği unutulmamalıdır.

Yurtdışı Kaynaklı Şantajlar

Yurtdışı kaynaklı şantajlarda, uluslararası hukuki sürecin işlemesi zaman alabileceğinden mağduriyetin oluşmasının önüne geçmek oldukça güçtür. Zira ilgili ülkede yasal yollara başvurma imkanı mevcut ise de, şantaj çeteleri gerekli tedbirleri alarak dijital delillerin suç unsuru oluşturmasını engellemek için bazı girişimlerde bulunabilmektedirler. Tuzağa düşüren şantajcının bir ülkede, parayı çeken kişinin ise farklı bir ülkede olması buna örnek olarak gösterilebilir.

 

Bilişim Sistemlerinin Kullanılması Suretiyle Hırsızlık

Değişen ve gelişen hayat şartları ile teknolojik olarak sürekli yenilenen bilişim sistemlerinin günümüzde hayatın her alanında etkinliğini artırması karşısında, kişiler ekonomik değer ifade eden ve taşınır mal olan para, hisse senedi ve altın vb. gibi menkul değerlerine ilişkin işlemleri çoğunlukla bilişim sistemleri üzerinden gerçekleştirmektedir.

Okumaya devam et

Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçu ve Cezası

Türk Ceza Kanunu’nun 245. maddesinde, başkasına ait gerçek bir banka veya kredi kartını elinde bulunduran kimsenin, kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası bulunmadan, o kartı kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlaması  eylemi düzenlenmiştir.

Bu suç tipiyle korunan hukuksal değer yalnızca malvarlığı değil; bankacılık sistemi, ticari yaşam, kamu güveni, bilişim alanı ile bu alanın güvenliği ve bilişim sistemlerinin düzgün işlemesindeki topluma ait olan menfaat ve aynı zamanda kartlı ödemeler sisteminin güvenilirliğidir.

Fail tarafından başkasına ait banka ya da kredi kartı kullanılarak elde edilen yarar, maddi nitelikte  bir yarar olmalıdır. Bu kapsamda paranın hesaba havale edilmiş olması suçun tamamlanması bakımından yeterlidir. Yani failin hesabına aktarılan parayı çekip çekmemesinin önemi yoktur.

Suçun tamamlanabilmesi açısından önemli olan husus ise; failin kendisi ya da başkası için yarar elde etmesidir. Fail başkasının banka veya kredi kartını ele geçirdikten sonra, mağdurun zararına olarak kendi hesabına ya da üçüncü şahsa ait hesaba para havalesi yaptığı anda suç tamamlanmış kabul edilecektir.

Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçunun Kapsamı

Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçu, ayrı ayrı 3 farklı suç tipi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunlar;

  1. Gerçek bir banka veya kredi kartının kötüye kullanılmasıyla hukuka aykırı yarar sağlama
  2. Sahte banka veya kredi kartı üretme
  3. Sahte banka veya kredi kartı kullanma suretiyle hukuka aykırı yarar sağlama suçlarıdır.

Söz konusu eylemler, “bilişim sistemi aracılığıyla hukuka aykırı yarar elde etme suçunun” kapsamı içinde değerlendirilen “banka veya kredi kartlarının yetkisiz kullanımı” eylemiyle örtüşmektedir. Bu sayede banka ve kredi kartları ister başkasından ele geçirilen bir gerçek kart olsun ister sahte olarak üretilmiş veya üzerinde sahtecilik yapılmış bir kart olsun, bunların kullanılması suretiyle haksız yarar elde suç haline getirilmiştir.

Ayrıca bu tür kartların üretimi ve her türlü el değiştirmesi de suç olarak düzenlenmiştir.

Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçunun Cezası

Başkasına ait banka veya kredi kartıyla hukuka aykırı yarar sağlama suçunun gerçekleştirilmesi halinde faile üç yıldan altı yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası verilir.

Sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan banka veya kredi kartıyla hukuka aykırı yarar sağlama eyleminin gerçekleştirilmesi halinde ise faile dört yıldan yedi yıla kadar hapis cezası verilecektir.

Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçunun Faili ve Mağduru

Bu suçun mağduru herkes olabilir. Fail için özellikle belirtmek gerekir ki; sahte kredi veya banka kartı yapımında kullanılan araçların ve banka hesap bilgilerinin elde edilmesi ve kartlara uygulanması belli bir seviyede uzmanlık bilgisi gerektirir. Uygulamada bu suç genellikle örgütlü halde işlenmektedir.

Mağdurun belirlenmesi ise Yargıtay’a göre her somut olayda ayrıca ele alınmalıdır. Zira bazı kararlarda mağdur gerçek kişi iken bazı kararlarda da mağdurun banka olduğuna kanaat getirilmiştir. Her halde bu suç nedeniyle malvarlığında azalma olan kişi suçun mağdurudur.

Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçunda Görevli ve Yetkili Mahkeme

Bu suçun yargılamasında görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir. 30.11.2021 tarihli ve 31675 sayılı Resmi  Gazetede yer alan Hakimler Savcılar Kurulu kararı neticesinde belirlenen bilişim ihtisas mahkemeleri, bu suça ilişkin dava ve işleri görecektir. Bu kapsamda, 15.12.2021 tarihinden itibaren gelen yeni dava ve işler Bilişim İhtisas Mahkemelerine tevzi edilecektir.

Bilişim mahkemeleri ile ilgili ayrıntılı bilgiye BURADAN ulaşabilirsiniz.

Yetkili mahkeme ise bilişim sisteminin bulunduğu yer mahkemesidir. Örnek verecek olursak hangi banka şubesinden para çekilmiş ise o şubenin bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.

Başkasına ait banka veya kredi kartının kullanılarak haksız yarar sağlanması suçunun işlenmesi sonucunda yararına haksız menfaat sağlanan tüzel kişiler hakkında ise güvenlik tedbirine hükmolunacaktır.

Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçunun Dolandırıcılık Suçu ile İlişkisi

Bu suçlardan biri diğerinin unsuru ya da nitelikli halini oluşturmaz. Zira banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunda yalnızca kart ele geçirilmesi ya da elde bulundurulması yeteri değildir, ayrıca kart kullanılarak haksız yarar elde edilmesi gerekir.

Dolandırıcılık suçu işlemeden de kartın ele geçirilmesi ya da elde bulundurulması mümkündür. Dolayısıyla, burada bu suçların cezaları toplanmalıdır. Fakat Yargıtay’ın yalnızca banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan ceza verilmesi gerekir şeklinde ifade ettiği kararlar da mevcuttur.

Örnek olarak;

  • Failin, internette yer alan sosyal ağlarla iletişime geçtiği mağdura, kendisini mağdurun bir arkadaşı gibi tanıtması ve bundan yararlanarak mağdurdan önce banka hesap bilgilerini alması, failin elde ettiği bu bilgilerle mağdurun hesabına girmesi ancak mağdurun hesabının boş olması nedeniyle para transferi yapamaması ve dolayısıyla haksız yarar sağlayamaması,
  • Failin aynı yöntemle aynı mağdurdan bu kez kredi kartı bilgilerini alması, bu defa da mağdurun kredi kartının eksi bakiyede olması nedeniyle alışveriş yapamaması eylemleri verilebilir.

Burada fail teşebbüs aşamasında kalmış her iki suçtan da ayrı ayrı cezalandırılmalıdır. Yargıtay da benzer bir olayda her iki suçun da teşebbüs aşamasında kaldığını belirterek, yalnızca nitelikli dolandırıcılık suçunun oluştuğu ilk derece mahkemesinin kararını bozmuştur.

Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçunda Şahsi Cezasızlık Halleri

Kanunda suç olarak tanımlanan bir eylemin işlenmesine rağmen, bazı şartların gerçekleşmesi durumunda çeşitli nedenlerle faile ceza verilmez veya cezasında indirim yapılır.

Bu suçun şu kişilerin zararına işlenmesi halinde ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz:

  • Hakkında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden biri
  • Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından biri veya evlat edinen veya evlatlık
  • Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden biri

Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçunda Etkin Pişmanlık

Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflas, taksirli iflas ve karşılıksız yararlanma suçları tamamlanıp kovuşturma başlamadan önce failin, bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi hallerinde geçerli olacaktır.

Bu durumda faile verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir. Eğer kovuşturma başladıysa ve hüküm verilmediyse cezanın yarısına kadarı indirilir.

Etkin pişmanlığın uygulanabilmesi için, failin söz konusu davranışları özgür iradesiyle ve bizzat kendisi yapmalıdır. Ceza indiriminin oranının belirlenmesinde hakimin takdir yetkisi vardır.

Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçunda Zamanaşımı

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu, şikayete tabi suçlar arasında yer almayıp savcılık tarafından re’sen soruşturulacak suçlar arasındadır. Dolayısıyla herhangi bir şikayet süresi yoktur.

Bununla birlikte, dava zamanaşımı süresi suçun işlendiği tarihten itibaren 8 yıldır.

Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Şikayet Dilekçesi

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması şikayet dilekçesine BURADAN ulaşabilirsiniz.

Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Şikayet Dilekçesi

 

……………. NÖBETÇİ CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

ŞİKAYETÇİ : ………….

ADRES : ………….

ŞÜPHELİ : Faili Meçhul

SUÇ : Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçu

SUÇ TARİHİ : ………

AÇIKLAMALAR :

……………… günü ……………bank …………….Şubesinin şahsıma vermiş olduğu ve ticari alışverişlerde kullanmakta olduğum kendime ait ……………….numaralı kredi kartından  bankadan tarafıma hesabımdan toplam ………… TL alışveriş yapıldığına ve bu alışverişin ardından tarafıma mesaj gelmesi üzerine internet bankacılığı vasıtası ile yaptığım araştırmada, rızam ve bilgim dışında ………….. sitesinden ……….TL internet alışverişi yapıldığı tespit olundu. Banka ile görüşerek bilgim dışında kopyalanan ve yetkisiz bir kimse tarafından kullanılan kartın iptalini sağladım.

Türk Ceza Kanunun 245’nci maddesine göre “Sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişi, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.”

Bu nedenler ile kartımdan …………TL alışveriş yapan ve kartı kopyalayan şüpheli veya şüphelilerin tespit edilerek yasaya aykırı ve suç teşkil eden eylemleri nedeniyle her türlü tazminat talep ve dava haklarım saklı kalmak kaydıyla, eylemine uyan TCK’nın ilgili maddeleri gereği kovuşturma yapılarak cezalandırılması talep olunmaktadır.

HUKUKİ NEDENLER : TCK. 245 md. ve diğer ilgili mevzuat.

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz edilen nedenlerle şüpheli/şüpheliler hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak cezalandırılması için kamu davası açılmasına karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim. (tarih)

Şikayetçi (Ad-Soyad)

EKLER: Kredi Kartı Fotokopisi, ……..Bankası Harcama itiraz formu